"Karaborsa" deyiminin anlamı nedir?
- Piyasada olmayan malın gizlice, el altından yüksek fiyatla alınıp satılması.
- "Karaborsacılar toplumun kanını emiyorlar."
Karaborsa deyimine benzer deyimler
"Acemi çaylak" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir deneyi olmayan, deneysiz, beceriksiz, toy.
[
Acemi çaylak]
"Ağır canlı" deyimi ve açıklaması
- Çok ağır iş yapan, çevik olmayan.
[
Ağır canlı]
"Ağız ağıza vermek" deyimi ve açıklaması
- İki kişi birbirine pek yakın durarak gizlice konuşmaya dalmak.
[
Ağız ağıza vermek]
"Ağzı havada" deyimi ve açıklaması
- Hep yüksek şeylerden dem vuran.
[
Ağzı havada]
"Ağzı yukarıda" deyimi ve açıklaması
- Satacağı nesneye yüksek fiyat istiyor.
[
Ağzı yukarıda]
"Alttan ala" deyimi ve açıklaması
[
Alttan ala]
"El altından" deyimi ve açıklaması
- Kimsenin haberi olmadan, gizlice.
- "Parayı el altından verdi."
[
El altından]
"El atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işe girişmek.
- Birisinin işine karışmak.
- "Üstüne vazife olmayan işe el atma sakın!.."
[
El atmak]
"El basmak" deyimi ve açıklaması
- Yemin etmek, kutsal bir şey üzerine el koyarak ant içmek.
- "Kur`ân`a el basarım ki bu işi ben yapmadım."
[
El basmak]
"Kırık dökük" deyimi ve açıklaması
- Eski çürük, sağlam olmayan, değersiz (şey).
- Düzgün olmayan, parça parça, dağınık (söz).
- "Şu kırık dökük eşyaları ortadan kaldırın hemen!"
[
Kırık dökük]
"Parmak kaldırmak" deyimi ve açıklaması
- Olumlu oy vermek için el kaldırmak.
- Bir toplulukta söz istemek için işaret parmağını kaldırıp diğerlerini yumarak el kaldırmak.
- "Parmak kaldırarak söz istemeyi öğrenin artık!"
[
Parmak kaldırmak]
"Yüksek perdeden konuşmak" deyimi ve açıklaması
- Yüksek sesle konuşmak.
- Meydan okurcasına sert konuşmak.
- Yapılması güç şeyleri yapacakmış gibi abartılı konuşmak.
- "Bu adam yüksek perdeden konuşmaya bayılıyor."
[
Yüksek perdeden konuşmak]