"Kapısında büyümek" deyiminin anlamı nedir?
- Birinin evinde eğitim görüp yetişmek.
- "Onun kapısında büyümüştü, ona bu kötülüğü nasıl yapmıştı aklı almıyordu."
Kapısında büyümek deyimine benzer deyimler
"Adamlık sende kalsın" deyimi ve açıklaması
- Bu işi asıl olsa sana yaptıracaklar. Bari kendiliğinden yap da onurunu koru.
- O san fenalık yaptı ama sen ona iyilik yap.
[
Adamlık sende kalsın]
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Akıl akıl, gel çengele takıl" deyimi ve açıklaması
- Bu işin nasıl çözümleneceğini, sonunun nereye varacağını düşünmeme durumu.
[
Akıl akıl, gel çengele takıl]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Bal alacak çiçeği bilmek deyimi" deyimi ve açıklaması
- Çıkar sağlanacak yeri veya şeyi bulmak, bu konuda nasıl hareket edileceğini bilmek.
- "Onun bal alacak çiçeği bilmede üstüne yoktur."
[
Bal alacak çiçeği bilmek deyimi]
"Canı yok mu? (Falancanın)" deyimi ve açıklaması
- Falanca, bu sıkıntıya nasıl dayanıyorsa sen de dayanmalısın.
- Falancaya bu denli zor bir iş yaptırmak acımasızlıktır.
[
Canı yok mu? (Falancanın)]
"Dümen suyunda gitmek" deyimi ve açıklaması
- Birine bağımlı olmak, birinin tuttuğu yolu izlemek, hemen her şeyde ona uyarak onun istediğini yapmak.
- "Başkasının dümen suyundan gidenler kişiliklerini bulamazlar."
[
Dümen suyunda gitmek]
"Gökten zembille mi indi?" deyimi ve açıklaması
- "Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?",
- "Onun ne özelliği var ki ona özel imkânlar tanınıyor?" anlamında kullanılır.
[
Gökten zembille mi indi?]
"Haddine mi düşmüş!" deyimi ve açıklaması
- "Onun bunu yapmaya yetkisi yoktur; böyle bir işe nasıl, hangi yetenekle girişir? Bu işi yapması imkânsızdır" anlamında kullanılır.
- "Haddine mi düşmüş ki ona söz söyleyebilsin."
[
Haddine mi düşmüş!]
"İdare etmek" deyimi ve açıklaması
- Yönetmek, çekip çevirmek.
- Tutumlu olmak, kullanmak.
- Elvermek, yetmek, yetişmek, korumak, kurtarmak.
- Hoş görmek, göz yummak.
- Örtbas etmek.
- "Bu ayakkabıyı bu fiyata veremem, çünkü idare etmez."
[
İdare etmek]
"Türküsünü çağırmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin hoşuna gidecek davranış ortaya koymak, söz söylemek, onun tarafını tutmak.
- "Ömrümce onun bunun türküsünü çağırıp durdum, yeter artık!"
[
Türküsünü çağırmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]