"Kan dökmek" deyiminin anlamı nedir?
- Ölüme yol açmak, yaralanıp ölmek veya birini yaralayıp öldürmek.
Kan dökmek deyimine benzer deyimler
"Ağız sulandırmak" deyimi ve açıklaması
- İmrenmesine yol açmak, imrendirmek.
[
Ağız sulandırmak]
"Ağzından girip burnundan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak.
- "Ağzından girip burnundan çıktı ve ondan para koparmayı başardı."
- Ne yapıp yaparak bir kimseyi bir şeye razı etmek.
[
Ağzından girip burnundan çıkmak]
"Ayağını sürümek" deyimi ve açıklaması
- Verilen bir görevi ağırdan yapmak.
- Bir yerden ayrılmak üzere bulunmak.
- Ölmek üzere olmak.
- Halk inanışına göre birinin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak.
- "Ayağını mı sürüdün ne, senden sonra gelen misafirlerin sayısını Allah bilir ancak!"
[
Ayağını sürümek]
"Elini kana bulamak" deyimi ve açıklaması
- Birini öldürmek veya yaralamak.
- "Zavallı çocuk, boş yere elini kana buladı."
[
Elini kana bulamak]
"Gıcık vermek" deyimi ve açıklaması
- Birini kızdırıp sinirlendirmek.
- Boğazı yakıp kaşındırarak öksürmeye yol açmak.
- "Gıcık veren bu tatlıyı yiyemiyorum."
[
Gıcık vermek]
"Kanına girmek" deyimi ve açıklaması
- Birini öldürtmek veya öldürmek.
- Bir şeyi harcamak, ziyan etmek.
[
Kanına girmek]
"Kuyruğuna basmak" deyimi ve açıklaması
- Birini tahrik etmek, incitip saldırmasına yol açmak.
[
Kuyruğuna basmak]
"Maraza çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak, kavgaya yol açmak.
[
Maraza çıkarmak]
"Tozu dumana katmak" deyimi ve açıklaması
- Ortalığı altüst etmek, karışıklığa yol açmak, gürültü patırtı çıkarmak.
- Çok fazla toz kaldırarak koşmak veya kaçmak.
- "Başıboş sığırlar tozu dumana katarak yokuştan aşağı iniyorlardı."
[
Tozu dumana katmak]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]
"Yüzünü kızartmak" deyimi ve açıklaması
- Birini utandırıp yüzünün kızarmasına yol açmak.
- "Onun utanacağı sözleri söyleyip de yüzünü kızartmadan duramaz mısın sen?"
[
Yüzünü kızartmak]
"Zülfüyâra dokunmak" deyimi ve açıklaması
- İşle ilgili olanı, hatırlı ve güçlü kimseyi veya yüksek bir makamı kimi söz ve davranışlarla gücendirmek, darılmasına yol açmak.
- "Hayır geri duramam, zülfüyâra dokunsa da söyleyeceğim."
[
Zülfüyâra dokunmak]