"Kanadı altına almak" deyiminin anlamı nedir?
- Korumak, gözetmek, himayesi altına almak.
- "Yeğenini kanadının altına aldı."
Kanadı altına almak deyimine benzer deyimler
"Aklını almak" deyimi ve açıklaması
- Çekiciliği, güzelliği ile büyülemek, etkisi altına almak.
- "Kızın bir bakışı, aklını başından almaya yetti."
[
Aklını almak]
"Arkasını (birine) vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin koruyuculuğundan güç almak.
- Bir kimsenin himayesinden güç almak.
- "Arkasını kaymakama vermiş pervasızca konuşuyor, yolu burdan geçireceğim diyor."
[
Arkasını (birine) vermek]
"Avucunun içine almak" deyimi ve açıklaması
- Birini her dediğini yapar duruma getirmek, baskı ve etkisi altına almak.
[
Avucunun içine almak]
"Ayağının altına almak" deyimi ve açıklaması
- Acımasızca, tekmelerle kıyasıya dövmek.
- Bir şeyi küçük görerek ondan faydalanma yoluna gitmemek, o şeyi tepmek.
- "Önüne serilen bütün nimetleri ayağının altına aldı hiç tınmadan."
[
Ayağının altına almak]
"Başına çökmek" deyimi ve açıklaması
- İştahla sofraya oturmak.
- Bir işi çabuk bitirmek üzere oturup ele almak.
- Birini altına alıp dövmek.
- "Birkaç kişi utanmadan zavallı adamın başına çöktüler."
[
Başına çökmek]
"Boyunduruk altına girmek" deyimi ve açıklaması
- Başkasının egemenliği altına girmek, tutsak olmak, emir ve baskı altında yaşamak.
- "Türk milleti için boyunduruk altına girmek, ölüm demektir."
[
Boyunduruk altına girmek]
"Cendereye sokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkıştırmak, manevî baskı altına almak.
- "Adamı cendereye almayı iyi beceriyorsun."
[
Cendereye sokmak]
"El koymak" deyimi ve açıklaması
- Bir meselenin yetkili organlarca incelenmeye başlaması.
- Buyruğu altına almak, hükümetçe uygun görülen mal, arazi ve kuruluşa hâkim olmak.
- "Hükümetin el koyduğu arazi burdan başlıyor."
[
El koymak]
"Kanat germek" deyimi ve açıklaması
- Birini korumak, gözetimi altına almak.
[
Kanat germek]
"Kol kanat olmak" deyimi ve açıklaması
- Yardım etmek, gözetmek, bir kimseyi koruyuculuğu altına almak.
[
Kol kanat olmak]
"Sık boğaz etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey yaptırmak için birini zorlamak, baskı altına almak.
- "Tamam yapacağız, sık boğaz edip durmayın."
[
Sık boğaz etmek]
"Söz almak" deyimi ve açıklaması
- Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak.
- Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak.
- Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak.
- "Toplantıda ilk olarak Ayşe söz almak istedi."
[
Söz almak]