"Kalıptan kalıba girmek" deyiminin anlamı nedir?
- Sık sık iş değiştirmek.
- Çıkar sağlamak için değişik kılıklara girmek.
Kalıptan kalıba girmek deyimine benzer deyimler
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Bir ayağı bir yerde olmak" deyimi ve açıklaması
[
Bir ayağı bir yerde olmak]
"Bir dalda durmamak" deyimi ve açıklaması
- Sık sık düşünce, iş ya da tutum değiştirmek.
- "Bir dalda dursaydı başına bu iş gelmeyecekti."
[
Bir dalda durmamak]
"Çocuk oyuncağı hâline getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi sık sık değiştirip verilmesi gereken önemde ele almamak, küçümsenir duruma getirip değerinden düşürmek.
- "Ne biçim adamlarsınız siz, bu güzel işi çocuk oyuncağı hâline getirdiniz!"
[
Çocuk oyuncağı hâline getirmek]
"Dama taşı gibi oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Görevlilerin sık sık yerlerini, görevlerini değiştirmek.
[
Dama taşı gibi oynatmak]
"Dilinde tüy bitmek" deyimi ve açıklaması
- Sık sık söylemekten bıkmak, usanmak.
- "Size söyleye söyleye dilimde tüy bitti."
[
Dilinde tüy bitmek]
"Düşüp kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Yakın arkadaşlık etmek.
- Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.
- "Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?"
[
Düşüp kalkmak]
"Gözü üzerinde olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak.
- "Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu."
[
Gözü üzerinde olmak]
"Isıtıp ısıtıp önüne koymak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce meydana gelmiş bir olayı ya da bir işi bir düşünceyi yeniden, sık sık tekrarlamak.
[
Isıtıp ısıtıp önüne koymak]
"Nefes nefese gelmek" deyimi ve açıklaması
- Koşarak, sık sık soluyarak, heyecanlı ve yorulmuş bir şekilde (gelmek).
- "Kapıdan içeri nefes nefese girdi."
[
Nefes nefese gelmek]
"Saati saatine uymamak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin durumu, huyu sık sık değişir olmak.
- "Ona güvenemem, çünkü saati saatine uymaz."
[
Saati saatine uymamak]
"Yaz boz tahtasına çevirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuda birbirine uymayan kararlar almak, kararsızlık yüzünden bir konuda sık sık fikir değiştirmek.
[
Yaz boz tahtasına çevirmek]