"Kalbini kırmak" deyiminin anlamı nedir?
- İncitmek, küstürecek kadar üzmek, gönlünü kırmak, gücendirmek.
- "Onu, kalbini kırmadan uyarmaya çalış."
Kalbini kırmak deyimine benzer deyimler
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Anası ağlamak" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek.
- "Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı."
[
Anası ağlamak]
"Anasından doğduğuna pişman etmek" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek.
- "Karşıma bir çıksın, onu anasından doğduğuna pişman edeceğim."
[
Anasından doğduğuna pişman etmek]
"Başa (başına) kakmak" deyimi ve açıklaması
- Yapılan iyiliği yüzüne vurarak birisini üzmek, incitmek.
- "Üç kuruş verdi, üç gün geçmeden başına kaktı."
[
Başa (başına) kakmak]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Canı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- Çok yorulmak.
- Çok yıpranmak.
- "Onu razı edinceye kadar canım çıktı."
[
Canı çıkmak]
"Don gömlek" deyimi ve açıklaması
- Çıplak, üzerinde sadece don ve gömlek var denilecek kadar soyunmuş hâlde.
- "Adamı, don gömlek kalacak kadar soydular."
[
Don gömlek]
"İnce eleyip sık dokumak" deyimi ve açıklaması
- Titizlik göstermek, bir şeyi en ince ayrıntılarına kadar araştırmak, gözden geçirmek.
- "O kadar da ince eleyip sık dokunacak bir iş değil, kaygılanma."
[
İnce eleyip sık dokumak]
"Karar kılmak" deyimi ve açıklaması
- Dönüp dolaşıp o şeyin üstünde durmak, onu tercih etmek, birçok şeyi deneyip onu seçmek.
- "Ben bu elbisede karar kıldım."
[
Karar kılmak]
"Suya götürüp susuz getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birinden çok kurnaz olmak, onu aldatabilecek kadar akıllı ve kabiliyetli olmak.
[
Suya götürüp susuz getirmek]
"Şüphe kurdu" deyimi ve açıklaması
- Kişinin içini kemiren, onu tedirgin eden kuşku.
- "Onu arkadaşlarıyla birlikte gönderdim ama yine de içimi bir şüphe kurdu kemirip duruyor."
[
Şüphe kurdu]
"Zerre kadar" deyimi ve açıklaması
- Hiç denecek kadar az.
- "Onu zerre kadar sevmiyorum."
[
Zerre kadar]