"Kafası kazan (gibi) olmak, (veya kafası şişmek)" deyiminin anlamı nedir?
	- Zihni yorulmak.
 - Gürültülü, patırtılı şeyler dinlemekten rahatsız olmak, yorgunluk duymak.
 - "Kesin artık şu makinenin sesini, kafam kazan gibi oldu."
 
	
	
	
	Kafası kazan (gibi) olmak, (veya kafası şişmek) deyimine benzer deyimler
	
	"Adı batmak" deyimi ve açıklaması
	- Unutulmak, adı anılmaz olmak.
 - Artık adı hiç anılmaz olmak, unutulup gitmek.
 
	[
Adı batmak]
	
	"Ağız burun birbirine karışmak" deyimi ve açıklaması
	- Kavga, sarhoşluk, öfke, yorgunluk gibi nedenlerle yüz yara bere içinde olmak yada yüzde yorgunluk izleri görülmek.
 
	[
Ağız burun birbirine karışmak]
	
	"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
 - Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
 - "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
 
	[
Ağzı süt kokmak]
	
	"Arı kovanı gibi işlemek" deyimi ve açıklaması
	- Girip çıkanı, gelip gideni çok olmak.
 - "Şu seçim dolayısıyla doktorun evi arı kovanı gibi işliyor."
 
	[
Arı kovanı gibi işlemek]
	
	
	"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
	- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
 
	[
Aslı faslı olmamak]
	
	"Ayağını çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Daha önce gittiği yere artık uğramaz olmak, ilişkiyi ve ilgiyi kesmek.
 - "Artık onlardan elimi ayağımı çektim."
 
	[
Ayağını çekmek]
	
	"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
	- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
 - "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
 - "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
 
	[
Battı balık yan gider]
	
	"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
	- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
 - Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
 - "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
 
	[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
	
	"Bir ayağı çukurda olmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok yaşlanmış olmak, yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak.
 - "Dedemin bir ayağı çukurda, onu üzmeyin artık."
 
	[
Bir ayağı çukurda olmak]
	
	
	"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
 - "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
 
	[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
	
	"Sesini kesmek" deyimi ve açıklaması
	- Söylemekte iken susmak, bir şey söylemez olmak.
 - Bir kişiyi söylerken susturmak, artık söyletmemek.
 - "Şunun sesini kesin, yoksa çıldıracağım!"
 
	[
Sesini kesmek]
	
	"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
	- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
 - "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
 
	[
Yüz göz olmak]