"Kafası almamak" deyiminin anlamı nedir?
- Anlayıp kavrayamamak.
- Zihin yorgunluğundan ötürü anlayamaz olmak.
- Olabileceğine inanmamak.
- "Boşuna nefes tüketme, kafası almaz onun."
Kafası almamak deyimine benzer deyimler
"Adı batmak" deyimi ve açıklaması
- Unutulmak, adı anılmaz olmak.
- Artık adı hiç anılmaz olmak, unutulup gitmek.
[
Adı batmak]
"Ağzını bıçak açmamak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.
- Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
- "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor."
[
Ağzını bıçak açmamak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Baş beyin kalmamak" deyimi ve açıklaması
- Gürültüden ya da çok konuşanı dinleme zorunluluğu dolayısıyla kafası pek yorulup rahatsız olmak.
- "Kafası şişmek."
- Sıkıntılı durumlara çare araya araya düşünme gücünü yitirmek.
[
Baş beyin kalmamak]
"Başı yerine gelmek" deyimi ve açıklaması
- Kafası dinlenmiş, zihin yorgunluğu geçmiş olmak.
[
Başı yerine gelmek]
"Borç gırtlağına çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Pek çok borcu olmak, borçtan nefes alamaz olmak.
[
Borç gırtlağına çıkmak]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Elde etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye sahip olmak.
- Bir kimseyi kendi yanına çekmek.
- "Onun gibi dürüstleri elde edemezsin, boşuna uğraşma."
[
Elde etmek]
"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
[
Ömür çürütmek]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]
"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
- "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
[
Yüz göz olmak]