"Kabak tadı vermek" deyiminin anlamı nedir?
	- Bıktırmak, usanç vermek, tatsız olmaya başlamak.
 - "Senin bu konuşmaların da artık kabak tadı vermeye başladı."
 
	
	
	
	Kabak tadı vermek deyimine benzer deyimler
	
	"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
	- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
 - "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
 
	[
Ağzıyla kuş tutsa…]
	
	"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
	- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
 - "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
 - Bana öyle geliyor ki.
 - "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
 
	[
Allah bilir]
	
	"Arık altından tarla bağışlamak" deyimi ve açıklaması
	- Birisine çıkar sağlama sözü vermek (ya da bu yolu göstermek).
 
	[
Arık altından tarla bağışlamak]
	
	"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
	- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 - Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
 
	[
Ayranım budur, yarısı sudur]
	
	
	"Başına çalmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeyi sert, öfkeli ve kızgın bir davranış içinde vermek.
 - "Al da başına çal bu sapı kırık küreği."
 
	[
Başına çalmak]
	
	"Baş vermek" deyimi ve açıklaması
	- İnandığı bir şey uğrunda ölmek, canını vermek.
 - Belirmek, kimi bitkilerin başak tutmaya başlaması.
 - "Ektiğimiz buğdaylar baş vermeye başladı."
 
	[
Baş vermek]
	
	"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
	- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
 - "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
 - "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
 
	[
Battı balık yan gider]
	
	"Ben hancı, sen yolcu (oldukça)" deyimi ve açıklaması
	- "Özel ilişkilerimiz sürüp gittikçe senin bana işin düşer" ya da
 - "Nasıl olsa yine karşılaşacağız" anlamında kullanılır.
 - "Demek şu küçük paketi götürmüyorsun, öyle olsun, ben hancı sen yolcu, bugünün yarını da vardır."
 
	[
Ben hancı, sen yolcu (oldukça)]
	
	"Bıçak kemiğe dayanmak" deyimi ve açıklaması
	- Çekilen sıkıntı artık katlanamayacak bir hâl almak.
 - "Bıçak kemiğe dayandı, artık bu yerde duramam."
 
	[
Bıçak kemiğe dayanmak]
	
	
	"Daldan dala konmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok sık, düşünce ya da konu değiştirmek.
 - "Daldan dala konmayı bırak da bir işe sarıl artık."
 
	[
Daldan dala konmak]
	
	"Göz kırpmak" deyimi ve açıklaması
	- Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek.
 - "Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
 
	[
Göz kırpmak]
	
	"Gözü sulu" deyimi ve açıklaması
	- En küçük sevinç ya da üzüntü karşısında hemen ağlayıveren, gözyaşlarını tutamayan.
 - "Senin kız da amma gözü sulu biriymiş."
 
	[
Gözü sulu]