"İşi ağırdan almak" deyiminin anlamı nedir?
- Acele etmemek, bir işi yapmak için isteksiz görünmek.
- "Söyle onlara, işi ağırdan almasınlar, müşteriler mal bekliyor."
İşi ağırdan almak deyimine benzer deyimler
"Ağırdan almak" deyimi ve açıklaması
- Gizli bir amaçla bir işten yavaş davranmak, işi savsaklamak, yapmaya gönülsüz davranmak, işi yapmak için isteksizce davranma ve gereken sürede bitirmemek.
[
Ağırdan almak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Çamura basıp çalıya asmak" deyimi ve açıklaması
- Çamaşırı kirli bir suda yıkayıp rastgele bir yerde kurutmak.
- Bir işi özensiz, üstünkörü yapmak.
[
Çamura basıp çalıya asmak]
"Dipsiz kile boş ambar" deyimi ve açıklaması
- Para, mal tutamayanın durumunu ya da verimsiz, sonuçsuz bir işi anlatmak için kullanılır.
- "Memurların işi tam anlamıyla dipsiz kile boş ambar, sıfıra sıfır elde var sıfır."
[
Dipsiz kile boş ambar]
"Eşiğini aşındırmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yaptırmak, gördürmek için bir yere çok gidip gelmek.
- "Şu köy yolu için hükümet eşiğini aşındırıp durduk."
[
Eşiğini aşındırmak]
"Hık mık etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yapmamak için bahaneler ileri sürmeye çalışmak, bir soruyu cevaplandırırken net şeyler söylememek.
- "Hık mık edip durma, bu işi eninde sonunda yapacaksın!"
[
Hık mık etmek]
"Kendine yedirememek" deyimi ve açıklaması
- Yapılan bir işi onur kırıcı görüp, kişiliğine dokunmuş sayarak tepki göstermek; kendisinin başkasına yapması söz konusu olan işi, kişiliği için uygun görmeyip yapmamak.
[
Kendine yedirememek]
"Kendini alamamak" deyimi ve açıklaması
- İstemeyerek bir işi yapmak durumunda kalmak, yapmamayı edememek, kendini tutamayıp yapmak.
- "Ona bir tokat atmaktan kendimi alamadım işte!"
[
Kendini alamamak]
"Paçaları sıvamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yapmak için hazırlanmak.
- "Bir an önce paçaları sıvayıp işe başlamak istiyordu."
[
Paçaları sıvamak]
"Ter dökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yapmak için çok zahmet, zorluk çekmek.
- Çok terlemek.
- "Bu işi başarmak için az ter dökmedi."
[
Ter dökmek]
"Yükün altından kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Üzerine aldığı ağır bir işi başarmak.
- Gördüğü bir iyiliğin karşılığı olarak bir şeyler yapmak.
- "Onu bu yükün altından kalkamaz sananlar nasıl da yanıldılar."
[
Yükün altından kalkmak]