"İşi düşmek" deyiminin anlamı nedir?
- Birinin yardımına ihtiyaç duymak.
- "Eh, onun da bize işi düşecek bir gün."
İşi düşmek deyimine benzer deyimler
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ayağı (ayakları) suya ermek (değmek) değimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Neden sonra aklı başına gelmek, bir şeyin aslını anlamak, beklenen biçimde olmadığını kavramak.
- "Toy olduğu için doğruyu göremiyor, onun da ayağı suya erecek bir gün."
[
Ayağı (ayakları) suya ermek (değmek) değimi ve anlamı]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Canı sıkılmak" deyimi ve açıklaması
- Yapacak işi olmadığından içinde bir sıkıntı duymak.
- Bir olaya üzülmek.
- Bir kimseye öfkelenmek.
[
Canı sıkılmak]
"Canı yanmak" deyimi ve açıklaması
- Fizikî bir acı duymak.
- Bir işte zarar görmek, manevî bir üzüntü duymak.
- "Canını yakmadan ver o elindekini bana!"
[
Canı yanmak]
"Gün almak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak.
- Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak.
- "Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım."
[
Gün almak]
"Hava parası" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri tutmak, kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para.
- "Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar."
[
Hava parası]
"Hesaba katmak (almak)" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yaparken ya da yürütürken bir başka şeyi de göz önünde bulundurmak.
- "Hasan`ı da hesaba katalım, az zorluk çıkarmayacaktır bize."
[
Hesaba katmak (almak)]
"Isıtıp ısıtıp önüne koymak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce meydana gelmiş bir olayı ya da bir işi bir düşünceyi yeniden, sık sık tekrarlamak.
[
Isıtıp ısıtıp önüne koymak]