"İş başa düşmek" deyiminin anlamı nedir?
- Beklediği yardım gelmeyince, kendi işini kendisi yapmak zorunda kalmak.
- "İş başa düştü desene!.."
İş başa düşmek deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Akıntıya kürek çekmek" deyimi ve açıklaması
- Olmayacak, gerçekleşmeyecek bir iş uğrunda boşuna çaba sarf etmek.
- "Desene boşuna kürek çekmişiz, olmayacak bu iş."
[
Akıntıya kürek çekmek]
"Akla uymak" deyimi ve açıklaması
- Başkasına danışmadan kendi aklıyla kötü bir iş yapmak.
[
Akla uymak]
"Ayrı baş çekmek" deyimi ve açıklaması
- Topluluktan ayrılıp kendi başına iş yapmak.
[
Ayrı baş çekmek]
"Baş başa kalmak" deyimi ve açıklaması
- Biriyle yalnız kalmak, iki kişi bir arada yalnız kalmak.
- "Misafirler gittikten sonra baş başa kaldılar."
[
Baş başa kalmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Başının çaresine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Kimsenin yardımı olmayacağı anlaşıldığından içinde bulunduğu güç durumdan kurtulma yolunu kendisi aramak.
- Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
- "Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak."
[
Başının çaresine bakmak]
"Dostlar alışverişte görsün" deyimi ve açıklaması
- Gösteriş olsun; amaç iş yapıyor görünmek, iş yapmak değil.
- "Güya çalışıyor, dostlar alışverişte görsün!"
[
Dostlar alışverişte görsün]
"Elden ayaktan düşmek (veya kesilmek)" deyimi ve açıklaması
- Yaşlılık, hastalık sebebiyle iş yapamaz, yürüyemez, kendi işini göremez duruma gelmek.
- "Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin."
[
Elden ayaktan düşmek (veya kesilmek)]
"Ezbere iş görmek" deyimi ve açıklaması
- İncelemeden, özenmeden, gerekli olan bilgiyi almadan, gelişi güzel iş yapmak.
- "Ben sana ezbere iş görme demedim mi?"
[
Ezbere iş görmek]
"Kendi göbeğini kendi kesmek" deyimi ve açıklaması
- İstediği yardım gelmeyince kendi işini kendi yapmak durumunda kalmak.
- "O her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiş, kimseden yardım beklememiştir."
[
Kendi göbeğini kendi kesmek]
"Yüzünü ağartmak" deyimi ve açıklaması
- Yakınlarının övünç duymasına neden olacak beğenilir bir iş yapmak.
- Yakın çevresinin övünç duymasına neden olacak bir iş yapmak veya başarı kazanmak.
- "Uluslararası maratonda birinci gelerek milletin yüzünü ağarttı bu çocuk."
[
Yüzünü ağartmak]