"İki eli (birinin) yakasında olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Ahrette, hesap gününde ondan davacı olmak; hakkını istemek.
İki eli (birinin) yakasında olmak deyimine benzer deyimler
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Astığı astık, kestiği kestik" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işlerden dolayı kimseye hesap vermek zorunda değil; yaptıklarına hiç kimse itiraz edemez.
- Davranışlarından dolayı kimseye hesap vermeyen, istediği gibi davranan, çok sert kimseler için kullanılır.
[
Astığı astık, kestiği kestik]
"Avuç açmak" deyimi ve açıklaması
- Yardım istemek, dilenmek, para istemek ya da ister duruma düşmek.
[
Avuç açmak]
"Eteğine yapışmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin manevî desteğini istemek.
- Varlıklı, sözü geçer bir kimseden yardım ve himaye istemek.
- "Korkudan annesinin eteğine yapıştı."
[
Eteğine yapışmak]
"Gözlerini (gözünü) kan bürümek" deyimi ve açıklaması
- Çok öfkeli, kinli olmak; her kötülüğü yapacak hâle gelmek.
- "Bir adamın gözlerini kan bürümesin, ondan her türlü belâ beklenebilir."
[
Gözlerini (gözünü) kan bürümek]
"Hakkını helâl etmek" deyimi ve açıklaması
- Geçen hakkını, emeğini bağışlamak.
- "Annem inşallah hakkını helâl eder bana."
[
Hakkını helâl etmek]
"Hakkını vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin lâyıkıyla yapılması için ne gerekiyorsa ondan kaçınmamak.
- Birinin çalışmasını gereğince değerlendirmek, hakkı olan şeyi vermek.
- "Çalıştırdığın kişinin hakkını vermek zorundasın."
[
Hakkını vermek]
"Hesap kitap" deyimi ve açıklaması
- Düşünüp taşındıktan sonra, hesap sonunda.
- "Hesap kitap, baktım işler kötüye gidiyor; hemen sizi çağırdım."
[
Hesap kitap]
"Hesap sormak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseyi kanunsuz, kural dışı, ahlâka aykırı, usulsüz davranış ve sözlerinden ötürü sorgulamak, o kişiden savunma istemek.
- "Size hesap sormak için mutlaka geri döneceğim."
[
Hesap sormak]
"Özür dilemek" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı bir yanlıştan ötürü affedilmesini istemek.
- Özrünü ileri sürerek yapılması kendinden istenen işi yapmamak, bundan bağışlanmasını istemek.
- "Özür dilerim, ben o kovayı taşıyamayacağım."
[
Özür dilemek]
"Yakasına yapışmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap sormak ya da bir şey istemek için tutup bırakmamak.
- "Beni de götüreceksin diye yakama yapıştı, ben de getirmek zorunda kaldım."
[
Yakasına yapışmak]