"İki cami arasında kalmış beynamaza dönmek" deyiminin anlamı nedir?
- İki yoldan hangisini tutacağını; şöyle mi, böyle mi yapacağını bilememek; şaşırıp bir şey yapamaz olmak.
İki cami arasında kalmış beynamaza dönmek deyimine benzer deyimler
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Akan sular durmak" deyimi ve açıklaması
- Tersi söylenmeyecek bir durum meydana gelmek, itiraz edilecek bir nokta kalmamak.
- Artık itiraz edilebilecek, karşı durulacak bir nokta kalmamak.
- "Siz Mehmet Ağa`ya gidin, o devreye girdi mi akan sular durur, kolay anlaşırsınız."
[
Akan sular durmak]
"Akıllara durgunluk vermek" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşılacak bir şey olmak.
- "Bir görmeliydin o olayı, akıllara durgunluk verecek bir olaydı."
[
Akıllara durgunluk vermek]
"Aklını peynir ekmekle yemek" deyimi ve açıklaması
- Akılsızca, şaşkınca, delice işler yapmak.
- "Misafirliğe böyle gidilir mi? Sen aklını peynir ekmekle mi yedin?"
[
Aklını peynir ekmekle yemek]
"Altı yaş olmak (Bir işin)" deyimi ve açıklaması
- Bir takım oyunlara karışmış olmak, iş, dürüst bir temel üzerine kurulmuş olmamak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak.
[
Altı yaş olmak (Bir işin)]
"Bam teline basmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseyi, duyarlılık gösterdiği konuda kızdıracak söz söylemek, öfkelendirecek bir şey yapmak.
- "Bir insanı delirtmek mi istiyorsun? Onun bam teline basacaksın."
[
Bam teline basmak]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Bir hâl olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi çok yapa yapa usanmak, yorulmak, fenalık gelmek, bezmek.
- Daha önce görülmeyen davranışlar içinde olmak, huyu değişmek.
- Kazaya uğramış olmak.
- "Gecikti, başına bir hâl mi geldi acaba?"
[
Bir hâl olmak]
"Bir taşla iki kuş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir davranışla iki veya birden çok yararlı sonuç elde etmek, bir girişimle iki iş yapmak.
- "Anladım amacını, bir taşla iki kuş vurmak."
[
Bir taşla iki kuş vurmak]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Canını vermek" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şey esirgememek.
- Bir şey uğrunda en değerli varlığını feda etmeye, hatta ölmeye hazır olmak.
- Bir şeye aşırı ölçüde düşkün olmak.
- "Vatan uğruna kim can vermez ki?"
[
Canını vermek]