"İçinden okumak" deyiminin anlamı nedir?
- Dudaklarını kıpırdatmadan, hiç ses çıkarmadan okumak.
- Ses çıkarmadan sövmek, beddua etmek.
- "Hikâyeyi şimdi de içinizden okuyacaksınız."
İçinden okumak deyimine benzer deyimler
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Alnını karışlamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işin çok güç olduğunu, yapılamayacak kadar zor olduğunu anlatır.
- Küçümseyerek meydan okumak, tehdit etmek.
- "Beni polise bildirenin alnını karışlarım."
[
Alnını karışlamak]
"Anca beraber, kanca beraber" deyimi ve açıklaması
- Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.
- "Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber."
[
Anca beraber, kanca beraber]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Arkadan vurmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisine inanan, güvenen bir kimseye gizlice kötülük etmek.
- "Onun beni arkamdan vuracağı hiç aklıma gelmezdi."
[
Arkadan vurmak]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Çıt çıkarmamak" deyimi ve açıklaması
- Çok sessiz olmak, hiç ses çıkarmamak, gürültü yapmamak.
- "Çocuklar korkudan çıt çıkarmıyorlardı."
[
Çıt çıkarmamak]
"Ses çıkarmamak" deyimi ve açıklaması
- İtiraz etmemek, hoş görerek karşı çıkmamak.
- Hiç konuşmamak, susmak.
- "Kendisine söylenen o kötü sözlere nasıl ses çıkarmadı şaşıyorum."
[
Ses çıkarmamak]
"Ses vermemek" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir sesi çıkarmamak.
- Bir çağrıya kulak vermemek.
- "Adam evdeydi ama hiç ses vermedi."
[
Ses vermemek]
"Yanıp yakılmak" deyimi ve açıklaması
- Sızlanıp şikâyet etmek, derdini döküp durmak.
- "Çoluk çocuk açtı, kimse yardım elini de uzatmıyordu, birine de yanıp yakılmayı bir türlü kendine yediremiyordu."
[
Yanıp yakılmak]