"Günleri sayılı olmak" deyiminin anlamı nedir?
- İçinde olunan günlerde ölecek olmak.
- Bulunduğu yerde kalmak için birkaç günü kalmak.
- "Doktorlara bakılırsa anneannemin günleri sayılıymış."
Günleri sayılı olmak deyimine benzer deyimler
"Adam kıtlığında" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir iş için gereken yetenekli, işe yarar kimselerin bulunmadığı ya da az bulunduğu yerde ve zamanda.
[
Adam kıtlığında]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Ayak altında kalmak" deyimi ve açıklaması
- Hor görülüp aşağılanmak, değer verilmemek.
- İnsanların sık gelip geçtiği yerde, kalabalık içinde kalmak.
- "Seyyar satıcıların pek çoğu ayak altında kalınacak bir yeri seçerler."
- Çok gelinip geçilen yerde bulunmak.
- Çevresince hor görülmek, kendisine karşı kötü davranılmak.
[
Ayak altında kalmak]
"Baş başa kalmak" deyimi ve açıklaması
- Biriyle yalnız kalmak, iki kişi bir arada yalnız kalmak.
- "Misafirler gittikten sonra baş başa kaldılar."
[
Baş başa kalmak]
"Eline düşmek" deyimi ve açıklaması
- Birine muhtaç olmak.
- Yakalanmak.
- Düşmanın ya da kendisine hıncı bulunan birinin hâkimiyetinde kalmak.
- "Düşmanın eline düşmemek için bir yol bulmalıyız."
[
Eline düşmek]
"Fiskos etmek" deyimi ve açıklaması
- Birilerinin bulunduğu bir yerde birkaç kişi gizlice ve alçak sesle konuşmak.
- "Utanmıyor musunuz bu kadar kişi içinde fiskos etmeye?"
[
Fiskos etmek]
"Her telden çalmak" deyimi ve açıklaması
- Pek çok konuda bilgi sahibi olmak, içinde bulunduğu ortamın şartlarına göre her çeşit iş yapabilir olmak.
[
Her telden çalmak]
"Kıyamet kopmak" deyimi ve açıklaması
- Kıyamet günü gelmek.
- Bir yerde çok gürültü ve patırtı kavga, telâş olmak.
- "Kıyamet günü gelecek ve insanlar sonunda hesaba çekilecekler."
[
Kıyamet kopmak]
"Ortada kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yersiz yurtsuz kalmak, barınacak yer bulamamak.
- İki şey arasında kalmak.
- (Bir şeyi) kimse üzerine almamak.
- "Belediye evlerini yıkınca çoluk çocuk öylece ortada kaldılar."
[
Ortada kalmak]
"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
[
Ömür çürütmek]
"Postu sermek" deyimi ve açıklaması
- Kısa bir süre için gittiği yerde, saygısızca ve sorumsuzca uzun süre kalmak.
[
Postu sermek]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]