"Göz yummamak" deyiminin anlamı nedir?
- Hoş görmemek, bağışlamamak.
- Hiç uyumamak.
- "Sabaha kadar gözlerimi yummadım."
Göz yummamak deyimine benzer deyimler
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi" deyimi ve açıklaması
- Sarsılmamak, sağlam ve sağlıklı durumunu sürdürmek.
- Hiç yenilgi yüzü görmemek.
- "Arkası yere gelmemiş bir adam olarak kalmalı o."
[
Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi]
"Ay aydın, hesabı belli" deyimi ve açıklaması
- Hiç karışık, anlaşılmayacak yönü yok, hesap, ay aydınlığı kadar ( ya da gökte görülen ayın kaçı olduğu kadar) ortada, açık.
[
Ay aydın, hesabı belli]
"Bozuntuya vermemek" deyimi ve açıklaması
- Hataya düştüğünü anladığında veya hoşlanmadığı bir durumla karşılaştığında farketmemiş gibi davranmak, oralı olmamak.
- "Hiç bozuntuya vermeden misafirlere hoş geldin demeye devam etti.
[
Bozuntuya vermemek]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Göz kırpmamak" deyimi ve açıklaması
- Hiç uyumamak.
- Tehlikeye aldırmamak.
- "Bu gece hiç göz kırpmadım, hep seni düşündüm."
[
Göz kırpmamak]
"Sabaha çıkamamak" deyimi ve açıklaması
- Sabahtan önce ölmek, sabaha kadar yaşayamamak.
- "Hastanın durumu ağır, sabaha çıkacağını sanmıyorum."
[
Sabaha çıkamamak]
"Sabahı etmek (veya bulmak)" deyimi ve açıklaması
- Sabahlamak, bir sebeple sabaha kadar uyumamak, bir konu ile uğraşmak.
- "Köye varmamız sabahı bulacak."
[
Sabahı etmek (veya bulmak)]
"Zerre kadar" deyimi ve açıklaması
- Hiç denecek kadar az.
- "Onu zerre kadar sevmiyorum."
[
Zerre kadar]