"Acı çekmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Uzun süre acı, üzüntü içinde bulunmak.
 
	
	
	
	Acı çekmek deyimine benzer deyimler
	
	"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
 
	[
Acısı içine çökmek]
	
	"Acısını çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Yapılan yanlış işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
 
	[
Acısını çekmek]
	
	"Açlıktan imanı gevremek" deyimi ve açıklaması
	- Uzun süre bir şey yemediği için çok acıkmış olmak.
 
	[
Açlıktan imanı gevremek]
	
	"Akşama sabaha" deyimi ve açıklaması
	- Neredeyse, pek yakında, kısa bir süre içinde.
 - "Konuklar akşama sabaha burada olurlar, sakın bir yere kaybolma!"
 
	[
Akşama sabaha]
	
	
	"Ateşten gömlek" deyimi ve açıklaması
	- İçinde bulunulan acı, sıkıntılı, dayanılmaz durumu anlatmak için söylenir.
 - "İflas etmem, ateşten gömlek giymem demektir."
 
	[
Ateşten gömlek]
	
	"Ayağına (ayaklarına) kara su inmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir yerde ayakta beklemekten veya uzun süre dolaşmaktan çok yorulmak.
 - "Seni aramaktan ayaklarıma kara sular indi, nerelerdeydin Allah aşkına!"
 
	[
Ayağına (ayaklarına) kara su inmek]
	
	"Ayak altında kalmak" deyimi ve açıklaması
	- Hor görülüp aşağılanmak, değer verilmemek.
 - İnsanların sık gelip geçtiği yerde, kalabalık içinde kalmak.
 - "Seyyar satıcıların pek çoğu ayak altında kalınacak bir yeri seçerler."
 - Çok gelinip geçilen yerde bulunmak.
 - Çevresince hor görülmek, kendisine karşı kötü davranılmak.
 
	[
Ayak altında kalmak]
	
	"Çile çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Üzüntü, eziyet, acı ve sıkıntı içinde yaşamak.
 - "Annen seni büyütünceye kadar ne çileler çekti biliyor musun?"
 
	[
Çile çekmek]
	
	"Kendini dinlemek" deyimi ve açıklaması
	- Önemsiz, küçük rahatsızlıkları büyütmek; hastalık kuruntusu içinde bulunmak.
 - Yalnız, sakin kalmak.
 - "Uzun bir süre kendimi dinledim, olup biteni tekrar tekrar gözden geçirdim."
 
	[
Kendini dinlemek]
	
	
	"Mola vermek" deyimi ve açıklaması
	- Bir süre ara vermek; uzun süren yolculuğun, çalışmanın, yürüyüşün yorucu etkisini atmak için bir süre dinlenmek.
 - "Yarım saat sonra mola verecekler, onlara mola yerinde yetişebiliriz."
 
	[
Mola vermek]
	
	"Postu sermek" deyimi ve açıklaması
	- Kısa bir süre için gittiği yerde, saygısızca ve sorumsuzca uzun süre kalmak.
 
	[
Postu sermek]
	
	"Uzun boylu" deyimi ve açıklaması
	- Boyu uzun olan.
 - Uzun süre.
 - Derinlemesine, ayrıntılarıyla.
 - "Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık."
 
	[
Uzun boylu]