"Gözü tutmak" deyiminin anlamı nedir?
- Güvenmek, beğenmek.
- "O adamı gözüm tuttu benim."
Gözü tutmak deyimine benzer deyimler
"Al benden de o kadar" deyimi ve açıklaması
- Ben de o durumdayım; o düşüncedeyim.
[
Al benden de o kadar]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Ayılıp bayılmak" deyimi ve açıklaması
- Sinir krizi geçirmek, bunalıma düşmek.
- Birini kendinden geçercesine sevmek, beğenmek.
- "Her kan görüşünde ayılıp bayılıyor."
- Aşırı derecede üzüntü ve sinir bunalımları geçirmek.
- Bir şeyi kendinden geçercesine beğenmek, sevmek.
[
Ayılıp bayılmak]
"Balık kavağa çıkınca" deyimi ve açıklaması
- Gerçekleşmesi mümkün olmayacak işleri anlatmak için kullanılır.
- "O kız, o çocukla ancak balık kavağa çıkınca evlenir."
[
Balık kavağa çıkınca]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Ciğerimin köşesi" deyimi ve açıklaması
- Çok sevdiğim.
- Sevgili evlâdım.
- "O, hâlâ benim ciğerimin köşesidir."
[
Ciğerimin köşesi]
"Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık" deyimi ve açıklaması
- O güzel şeyin yabancısı değilim. Benzerlerini ben de kullandım.
- Bu konuda benim de kendi çapımda bilgim, tecrübem vardır.
[
Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık]
"Ekmek kapısı" deyimi ve açıklaması
- Çalışıp para kazanılan, geçim sağlayan iş yeri.
- "O dükkân benim ekmek kapım, asla satmam, satamam onu!"
[
Ekmek kapısı]
"Feleğin çemberinden geçmek" deyimi ve açıklaması
- Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış.
- "O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o."
[
Feleğin çemberinden geçmek]
"Geniş gönüllü" deyimi ve açıklaması
- Heyecan ve telâş göstermeyen, merak etmeyen, olayları hoş karşılayan.
- "Geniş gönüllü olmak benim için o kadar kolay değil."
[
Geniş gönüllü]
"Gözü yılmak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek.
- "Sebzecilik işinden gözüm yıldı, bir daha bu işe girişeceğimi sanmıyorum."
[
Gözü yılmak]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]