"Gözü kara (veya pek)" deyiminin anlamı nedir?
	- Cesur, atak, korkusuz, tehlikeli işlere tereddüt etmeden girebilen.
 - "O gözü kara bir insandı."
 
	
	
	
	Gözü kara (veya pek) deyimine benzer deyimler
	
	"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
	- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
 
	[
Açıl susam açıl]
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
 
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	"Akan sular durmak" deyimi ve açıklaması
	- Tersi söylenmeyecek bir durum meydana gelmek, itiraz edilecek bir nokta kalmamak.
 - Artık itiraz edilebilecek, karşı durulacak bir nokta kalmamak.
 - "Siz Mehmet Ağa`ya gidin, o devreye girdi mi akan sular durur, kolay anlaşırsınız."
 
	[
Akan sular durmak]
	
	"Akıllara durgunluk vermek" deyimi ve açıklaması
	- Çok şaşılacak bir şey olmak.
 - "Bir görmeliydin o olayı, akıllara durgunluk verecek bir olaydı."
 
	[
Akıllara durgunluk vermek]
	
	
	"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
 - "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
 
	[
Altından girip üstünden çıkmak]
	
	"Arka kapıdan çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Özellikle bir eğitim kurumundan, bir iş yerinden hiçbir varlık gösteremeden, bir şey öğrenemeden ayrılmak.
 - "Övünüp durma, bilgine bakılırsa sen o okulun arka kapısından çıkmışsın."
 
	[
Arka kapıdan çıkmak]
	
	"Ateşle oynamak" deyimi ve açıklaması
	- Çok tehlikeli, zarar verecek bir işin üstüne üstüne gitmek ya da böyle bir işe girişmek.
 - "Bırak o silâhı elinden! Ateşle oynadığının farkında mısın sen?"
 
	[
Ateşle oynamak]
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	
	"Gücüne gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir söz, bir davranış bir kimsenin onuruna dokunmak, o kimseye ağır gelmek.
 - "Doğrusu onun bu sözleri gücüme gitti, çünkü hak etmedim o sözleri."
 
	[
Gücüne gitmek]
	
	"Uykusu kaçmak" deyimi ve açıklaması
	- Uyuması gerekirken herhangi bir sebepten ötürü uyuyamamak.
 - Bir sorun yüzünden kaygılanmak, endişe duymak.
 - "Uykusu kaçmış, yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu."
 
	[
Uykusu kaçmak]
	
	"Üstüne üstüne gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir konuda bir kimseye sürekli baskı yapmak.
 - Güç bir şeyden yılmayıp, sonucu tehlikeli de olsa, çekinmeden o şeyle uğraşmak.
 - "Biliyorum zor ama üstüne üstüne gitmelisin, ancak o zaman başarabilirsin."
 
	[
Üstüne üstüne gitmek]