"Gözü arkada kalmak" deyiminin anlamı nedir?
- Kendisi ayrıldıktan sonra, bıraktığı şey veya kimse ile ilgili tedirginliği sürmek, merak etmek.
- "Köyden ayrılıyordu ama gözü de arkada kalmıştı."
Gözü arkada kalmak deyimine benzer deyimler
"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
- Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
- "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
[
Ağzını açıp gözünü yummak]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Ayaklı kütüphane" deyimi ve açıklaması
- Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse.
- "Adam ayaklı kütüphaneydi sanki!"
[
Ayaklı kütüphane]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Azı çoğa saymak" deyimi ve açıklaması
- Verilen şey, armağan az ya da küçük de olsa, çokmuş, büyükmüş, değerliymiş gibi kabul etmek.
[
Azı çoğa saymak]
"Balon uçurmak" deyimi ve açıklaması
- İlgililerin ne diyeceklerini anlamak veya insanların telâşlanmalarını sağlamak amacıyla aslı olmayan bir haber yaymak.
- "Askerliğin kısalmasıyla ilgili bir balon uçurdu, buna sonra kendisi de inanmaya başladı."
[
Balon uçurmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Bildik çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisi ya da ailesinin tanıdığı bir kimse ile, bu ilişkiyi belirterek konuşmak.
[
Bildik çıkmak]
"Borç (ödev) bilmek (saymak)" deyimi ve açıklaması
- Bir şey yapmayı, kendisi için yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak kabul etmek.
[
Borç (ödev) bilmek (saymak)]
"Kabuğuna çekilmek" deyimi ve açıklaması
- Tek başına kalmak, dış dünya ile ilgisini kesmek, kimse ile görüşmemek.
- "Geçirdiği kazadan sonra iyice kabuğuna çekildi."
[
Kabuğuna çekilmek]
"Neden sonra" deyimi ve açıklaması
- Bir süre geçince, her şey olup bittikten sonra, çok zaman sonra.
- "Neden sonra babam da geldi."
[
Neden sonra]
"Yanıp yakılmak" deyimi ve açıklaması
- Sızlanıp şikâyet etmek, derdini döküp durmak.
- "Çoluk çocuk açtı, kimse yardım elini de uzatmıyordu, birine de yanıp yakılmayı bir türlü kendine yediremiyordu."
[
Yanıp yakılmak]