"Göz ucuyla bakmak" deyiminin anlamı nedir?
- Belli etmemeye çalışarak, başını çevirmeden göz kenarı ile yandan bakmak.
- "Yabancı askerlere göz ucuyla bakmaya başladı."
Göz ucuyla bakmak deyimine benzer deyimler
"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
- Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
- "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
[
Ağzını açıp gözünü yummak]
"Alacağı olsun" deyimi ve açıklaması
- "Günün birinde ondan öcümü alırım" anlamında göz korkutmak için söylenir.
[
Alacağı olsun]
"Bıyık altından gülmek" deyimi ve açıklaması
- Birinin içine düştüğü duruma belli etmeden gülmek, sevindiğini belli etmeyerek onunla eğlenmek, içinden onunla alay etmek.
- "Ayşe`nin kırdığı pot karşısında bıyık altından gülmeye başladı."
[
Bıyık altından gülmek]
"Enine boyuna" deyimi ve açıklaması
- Her yönü ile, eksiksiz, bütün ihtimalleri göz önünde tutarak.
- İri yarı, gösterişli (adam).
- "Şu meseleyi enine boyuna bir kez daha düşünelim."
[
Enine boyuna]
"Göz alıcı" deyimi ve açıklaması
- Alımlı; şekli, rengi ve güzelliği ile dikkat çekici.
- "Oldukça göz alıcı bir elbise."
[
Göz alıcı]
"Göz doldurmak" deyimi ve açıklaması
- Hâli, tavrı ve görünüşü ile beklenenden çok etkilemek.
- "Vitrine konan elbiseler göz dolduruyor."
[
Göz doldurmak]
"Göz kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Bütün dikkatiyle bakmak.
- "Yoldan geçen adama göz kesildi."
[
Göz kesilmek]
"Göz kırpmak" deyimi ve açıklaması
- Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek.
- "Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
[
Göz kırpmak]
"Göz kulak olmak" deyimi ve açıklaması
- Korumak, bakmak, gözetmek.
- Görme ve işitme yoluyla öğrenmeye çalışmak.
- "Yolda ona göz kulak ol da başına bir şey gelmesin."
[
Göz kulak olmak]
"Göz nuru dökmek" deyimi ve açıklaması
- Göz emeği harcamak; gözün dikkatini, elin emeğini gerektiren ince bir iş yapmak ve işte uzun süre çalışmak.
- "Onca göz nuru döktüğü el işleri ürünleri çok ucuza satılınca kahroldu."
[
Göz nuru dökmek]
"Kaş göz etmek" deyimi ve açıklaması
- Kaş ve göz hareketleriyle bir işaret vermeye, istediğini bu yolla anlatmaya çalışmak.
- "Kalabalıkta kaş göz ederek Hasan`ı çağırmayı düşündü."
[
Kaş göz etmek]
"Kulak kabartmak" deyimi ve açıklaması
- Çaktırmadan, belli etmemeye çalışarak dinlemek.
- "Dayanamayıp yanındakilerin konuşmalarına kulak kabarttı."
[
Kulak kabartmak]