"Gözleri yollarda kalmak" deyiminin anlamı nedir?
Gözleri yollarda kalmak deyimine benzer deyimler
"Ağzına (ağzının içine) baktırmak" deyimi ve açıklaması
- Güzel, doğru konuşmasıyla kendini dinletmek. Herkes ne söyleyeceğini inanla beklemek.
[
Ağzına (ağzının içine) baktırmak]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Akşamı iple çekmek" deyimi ve açıklaması
- Gecenin olmasını sabırsızlıkla beklemek.
- "Ne güzel bir ziyaret olacak. Akşamı iple çekiyorum."
[
Akşamı iple çekmek]
"Başını beklemek deyimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
[
Başını beklemek deyimi ve anlamı]
"Çile çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Sıkıntılı bir işin veya durumun sona ermesini beklemek.
- Tasavvufta bir müridin belli bir eğitim safhasından geçmesi.
- "Çile çıkarmayan mürit olgunlaşamaz."
[
Çile çıkarmak]
"Çile doldurmak" deyimi ve açıklaması
- Sürmekte olan sıkıntılı durumun sona ermesini beklemek.
[
Çile doldurmak]
"Dokuz doğurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi güçlükle ve sıkıntı içinde sonuca ulaştırmak.
- Merakla, heyecanla, sabırsızlıkla, sıkıntı çekerek beklemek.
- "İşe geç kalmıştı, yeni araba gelinceye kadar dokuz doğurdu."
[
Dokuz doğurmak]
"Dört gözle beklemek" deyimi ve açıklaması
- Özleyerek, çok isteyerek, büyük bir sabırsızlıkla beklemek.
- "Annemin yolunu dört gözle beklemeye başladım."
[
Dört gözle beklemek]
"Gözüne bakmak" deyimi ve açıklaması
- Verilen emri yapmak üzere işaret beklemek, işareti verecek kimseyi gözlemek.
- Gerektiğinden fazla dikkat göstermek, koruyup gözetmek.
- "Üç kuruş para verecek diye adamın gözünün içine bakıyor, ne derse yapıyoruz, daha ne istiyor bizden."
[
Gözüne bakmak]
"İple çekmek" deyimi ve açıklaması
- Zamanın gelmesini sabırsızlıkla beklemek, çok istemek.
- "Yarını iple çekiyorum."
[
İple çekmek]
"Kafasına koymak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi yapmaya kararlı olup zamanını beklemek.
- "Yarın onunla görüşmeyi kafama koydum."
[
Kafasına koymak]
"Zaman kollamak" deyimi ve açıklaması
- Uygun bir fırsat beklemek.
- Bir işin sırasını beklemek.
- "Zamanını kolla öyle gir işe, zamansız girip de rezil olma."
[
Zaman kollamak]