"Gözleri dolmak" deyiminin anlamı nedir?
- Ağlayacak gibi olmak, göz pınarlarına yaş yürümek.
- "Hiç beklemediği bir anda beni karşısında görünce gözleri dolu dolu oldu."
Gözleri dolmak deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Başı dönmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey karşısında şaşırmak.
- Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak.
- Dengesini yitirmek, gözleri kararmak; çevresi kararıyor, dönüyor, kayıyor duygusu içinde sarsılmak.
- "Çabuk durdur arabayı, başım dönmeye başladı."
[
Başı dönmek]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Buz kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üşümek, donmak.
- Buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek.
- Endişe, korku ve üzüntü veren bir durum karşısında donakalmak.
- "Öldürdüğünü sandığı adamı karşısında görünce buz kesildi."
[
Buz kesilmek]
"Can dayanmamak (Bir şeye)" deyimi ve açıklaması
- Bir acı, üzüntü, sıkıntı ve istek karşısında direnme gücü kalmamak; dayanıklılığı yitirmek.
- "Yıllarca uğraşıp didinip yaptığı ev bir anda kül oldu, buna can mı dayanırdı?"
[
Can dayanmamak (Bir şeye)]
"Lokma ağzında büyümek" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir sebepten, acı ya da üzüntüden dolayı lokmasını yutamamak, yiyememek.
- "Ağzında lokmalar büyümeye başladı, gözleri dolu dolu oldu."
[
Lokma ağzında büyümek]
"Mal etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir malı hakkı olmadığı hâlde kendisininmiş gibi göstermek veya saymak.
- Bir mala, bir değer karşılığında sahip olmak.
- "O tarlayı kendisine mal etmesine göz yummayacağım."
[
Mal etmek]