"Göz kırpmadan" deyiminin anlamı nedir?
- Hiç duraksayıp çekinmeden.
- Acımadan, merhamet etmeden.
- "Çocukları göz kırpmadan kurşuna dizdiler."
Göz kırpmadan deyimine benzer deyimler
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Aman vermemek" deyimi ve açıklaması
- Göz açtırmamak, rahat bırakmamak.
- Düşmanı acımayıp öldürmek, merhamet etmemek.
- "Böyle kahpe insanlara sakın aman vermeyin!"
[
Aman vermemek]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Durduğu yerde" deyimi ve açıklaması
- Hiç gereği yokken.
- Kolaylıkla, hiç emek ve çaba harcamadan.
- "Adam durduğu yerde para kazanıyor, anlamadım bu işi!"
[
Durduğu yerde]
"Göz açtırmamak" deyimi ve açıklaması
- Baskı altında bulundurarak başka bir şeyle uğraşmasına fırsat vermemek.
- "Çalışan işçilere hiç göz açtırmadı."
[
Göz açtırmamak]
"Göz gezdirmek" deyimi ve açıklaması
- Derinlemesine incelemeden okumak.
- Bir şeyi, bir yeri pek fazla dikkat etmeden çabucak incelemek.
- "Raftaki mallara şöyle bir göz gezdirip çıkalım."
[
Göz gezdirmek]
"Göz kırpmak" deyimi ve açıklaması
- Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek.
- "Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
[
Göz kırpmak]
"Göz kırpmamak" deyimi ve açıklaması
- Hiç uyumamak.
- Tehlikeye aldırmamak.
- "Bu gece hiç göz kırpmadım, hep seni düşündüm."
[
Göz kırpmamak]
"Gözleri dolmak" deyimi ve açıklaması
- Ağlayacak gibi olmak, göz pınarlarına yaş yürümek.
- "Hiç beklemediği bir anda beni karşısında görünce gözleri dolu dolu oldu."
[
Gözleri dolmak]
"Taş yürekli" deyimi ve açıklaması
- Hiç acıma hissi taşımayan, merhametsiz.
- "Taş yürekli herifler, çocukları hiç acımadan kurşuna dizdiler."
[
Taş yürekli]