"Göz gözü görmemek" deyiminin anlamı nedir?
- Dumandan, karanlıktan ya da yoğun tozdan hiçbir şey görülmez olmak.
- "Sokağa çıkmıştık, ancak sisten göz gözü görmüyordu."
Göz gözü görmemek deyimine benzer deyimler
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha" deyimi ve açıklaması
- Kullanabileceğimiz kişi, ya da şey, yalnız o değil ya!
[
Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha]
"Araya (aralığa) gitmek" deyimi ve açıklaması
- Heder olmak, işe yaramaz duruma gelmek.
- Karışıklıkta elden çıkmak ya da telef olmak.
[
Araya (aralığa) gitmek]
"Aş deliye kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
[
Aş deliye kalmak]
"Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)" deyimi ve açıklaması
- Birbirinin yakın dostu, ya da hısmı olup birbirinden hiçbir şey esirgememek ve biri ötekinin yerine iş görecek durumda olmak.
[
Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)]
"Başı bağlı olmak" deyimi ve açıklaması
- Evli ya da nişanlı olmak.
- Serbest, özgür olmayan, bir yere bağımlı olan.
- "Nihayet oğlanın da başını bağladık."
[
Başı bağlı olmak]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Burnundan solumak" deyimi ve açıklaması
- İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak.
- "Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun."
- Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak.
[
Burnundan solumak]
"Canını vermek" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şey esirgememek.
- Bir şey uğrunda en değerli varlığını feda etmeye, hatta ölmeye hazır olmak.
- Bir şeye aşırı ölçüde düşkün olmak.
- "Vatan uğruna kim can vermez ki?"
[
Canını vermek]
"Gözü hiçbir şey görmemek" deyimi ve açıklaması
- Heyecana, öfkeye ya da önem verdiği bir işe kapılıp başka hiçbir şeyle uğraşamaz duruma gelmek.
- "Kendinden öylesine geçmişti ki gözü hiçbir şeyi görmez olmuştu."
[
Gözü hiçbir şey görmemek]
"Ömür çürütmek" deyimi ve açıklaması
- Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak.
- "Bu ev için bir ömür çürüttüm ben."
[
Ömür çürütmek]