"Göze göz, dişe diş" deyiminin anlamı nedir?
- Misilleme; aynı biçimde kötülük yapıp öç alma, kötülüğü yapandan acısını çıkarma.
- "Düşmanla artık göze göz, dişe diş mücadele edilecektir."
Göze göz, dişe diş deyimine benzer deyimler
"Ağzına tat bulaşmak" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işten yararlandığı için hep aynı işi yapıp aynı sonucu elde etmek istemek.
[
Ağzına tat bulaşmak]
"Altımdan bir yılan çıktı, döndü döndü beni soktu" deyimi ve açıklaması
- Yakınlarımdan biri bana kötülük yapıp duruyor.
[
Altımdan bir yılan çıktı, döndü döndü beni soktu]
"Ateş olsa cirmi kadar (oylumunca) yer yakar" deyimi ve açıklaması
- Ondan korkacak ne var? Bütün gücüyle saldırsa ne kadar kötülük yapabilir? Bunu çoktan göze aldık.
[
Ateş olsa cirmi kadar (oylumunca) yer yakar]
"Ayağını çekmek" deyimi ve açıklaması
- Daha önce gittiği yere artık uğramaz olmak, ilişkiyi ve ilgiyi kesmek.
- "Artık onlardan elimi ayağımı çektim."
[
Ayağını çekmek]
"Ayvaz kasap hep bir hesap" deyimi ve açıklaması
- "Ha öyle ha böyle, ikisi de bir; hangi yolu seçersek seçelim aynı sonuca varır" anlamında kullanılır.
- Hangi yol yeğlenirse yeğlensin, aynı sonuca varıyor. Ha öyle ha böyle.
[
Ayvaz kasap hep bir hesap]
"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
- "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
- "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
[
Battı balık yan gider]
"Bıçak kemiğe dayanmak" deyimi ve açıklaması
- Çekilen sıkıntı artık katlanamayacak bir hâl almak.
- "Bıçak kemiğe dayandı, artık bu yerde duramam."
[
Bıçak kemiğe dayanmak]
"Bir kapıya çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Aynı sonuca varmak, aynı neticeyi vermek.
- "Ha sen söylemişsin ha ben, bir kapıya çıkmaz mı?"
[
Bir kapıya çıkmak]
"Bulup buluşturmak" deyimi ve açıklaması
- Şuradan buradan bulmak, ne yapıp yapıp bulmak.
[
Bulup buluşturmak]
"Diş bilemek" deyimi ve açıklaması
- Öç almak, kötülük yapmak için fırsat kollamak; öfkesini gösterir durum almak.
- "Bana diş bilediği bakışlarından belli."
[
Diş bilemek]
"Eski hamam eski tas" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şey değişmemiş, eski durumda kalmış.
- "Köy aynı, insanlar aynı, eski hamam eski tas."
[
Eski hamam eski tas]
"Göz kırpmak" deyimi ve açıklaması
- Karşısındakine göz kapağını açıp kapatarak işaret vermek, bu şekilde meramını anlatmaya çalışmak; bir şeyi onayladığını ya da doğru olmadığını gözünü açıp kapayarak belirtmek.
- "Kalabalık içinde birbirlerine göz kırparak gülümsediler."
[
Göz kırpmak]