"Gözden kaybolmak" deyiminin anlamı nedir?
- Ortadan çekilmek, görünmez olmak.
- "Adam biraz önce buradaydı ama gözden kayboldu."
Gözden kaybolmak deyimine benzer deyimler
"Amana gelmek" deyimi ve açıklaması
- Önce direnirken zor karşısında baş eğmek.
- "Aman dilemek."
- Teslim olmak, önce direnirken zor karşısında boyun eğmek.
- "Nihayet düşman amana geldi."
[
Amana gelmek]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Aş deliye kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
[
Aş deliye kalmak]
"Bir hâl olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi çok yapa yapa usanmak, yorulmak, fenalık gelmek, bezmek.
- Daha önce görülmeyen davranışlar içinde olmak, huyu değişmek.
- Kazaya uğramış olmak.
- "Gecikti, başına bir hâl mi geldi acaba?"
[
Bir hâl olmak]
"Burnundan solumak" deyimi ve açıklaması
- İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak.
- "Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun."
- Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak.
[
Burnundan solumak]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Gözden kaçmak" deyimi ve açıklaması
- Farkına varılmamak, ortadan çekilmek, görülmemek.
- "Nasıl oldu da gözden kaçırdık onu."
[
Gözden kaçmak]
"Ortadan kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Görünmez, bulunmaz olmak.
- Yok olmak.
- "Sis ortadan kalktı."
[
Ortadan kalkmak]
"Ortadan kaybolmak" deyimi ve açıklaması
- Nereye gittiği bilinmemek, sezdirmeden gitmek, görünmez hâle gelmek.
- "Ali ortadan kayboldu."
[
Ortadan kaybolmak]
"Yerin dibine geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çok utanmak, sıkılmak.
- Kaybolmak, göze görünmez olmak.
- "Şuradaydı ama bulamıyorum, yerin dibine geçti sanki!"
[
Yerin dibine geçmek]
"Yerini doldurmak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce görevinden ayrılan, yerine geçtiği biri kadar başarılı olmak.
- Yerinin adamı, görevinin üstesinden gelir olmak.
- "Bakalım yerini doldurabilecek mi?"
[
Yerini doldurmak]
"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
- "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
[
Yüz göz olmak]