"Gölge etmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Işığa engel olmak.
 - Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak.
 - "Gölge etme de şu işi zamanında yapayım."
 
	
	
	
	Gölge etmek deyimine benzer deyimler
	
	"Ağaca çıksa pabucu yerde kalmamak" deyimi ve açıklaması
	- Her işi yolunda olmak, davranışları için bir engel bulunmamak.
 
	[
Ağaca çıksa pabucu yerde kalmamak]
	
	"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
	- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
 - Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
 
	[
Arada çıkarmak]
	
	"Ayağına bağ olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir işini yapmasına, bulunduğu yerden ayrılmasına engel olmak.
 - "Bu çocuk ayağıma bağ oldu, onu bırakıp da bir yere gidemiyorum."
 
	[
Ayağına bağ olmak]
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
	- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
 - Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
 - "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
 
	[
Baş vurmak]
	
	"Belini kırmak" deyimi ve açıklaması
	- Birini bir şey yapamaz duruma getirmek.
 - Bir işin en güç tarafını yapmak.
 - "Tarlanın ortasından şu tümseği de kaldırdık mı işin belini kırmış sayılırız, artık gerisi kolay olacaktır."
 
	[
Belini kırmak]
	
	"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
	- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
 - Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
 - Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
 - Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
 - "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
 
	[
Beyni bulanmak]
	
	"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
	- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
 - Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
 
	[
Burnu düşmek]
	
	
	"Dağdan gelip bağdakini kovmak" deyimi ve açıklaması
	- Daha sonradan geldiği bir yere ya da karıştığı bir işte eskiden beri bulunan bir kişinin yerini almaya çalışmak.
 - "Şu densize bak hele, dağdan gelip bağdakini kovuyor!
 
	[
Dağdan gelip bağdakini kovmak]
	
	"Dünya bir araya gelse" deyimi ve açıklaması
	- "Bütün insanlar engel olmaya kalksa bile, asla, hiçbir zaman, kim ne derse desin" anlamında, yine bildiğini yapma durumu için kullanılır.
 - "Dünya bir araya gelse de ben o adamla barışmam."
 
	[
Dünya bir araya gelse]
	
	"Hazır bulunmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak.
 - Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.
 - "Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın."
 
	[
Hazır bulunmak]