"Gâvur etmek" deyiminin anlamı nedir?
- Boşuna harcamak, işe yaramaz duruma getirmek, yerinde harcamamak.
- "Onca parayı bu eve verip gâvur etti."
Gâvur etmek deyimine benzer deyimler
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Akıntıya kürek çekmek" deyimi ve açıklaması
- Olmayacak, gerçekleşmeyecek bir iş uğrunda boşuna çaba sarf etmek.
- "Desene boşuna kürek çekmişiz, olmayacak bu iş."
[
Akıntıya kürek çekmek]
"Altüst etmek (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Alt yüzünü üste çevirmek, altını üstüne getirmek.
- Karmakarışık duruma getirmek.
[
Altüst etmek (olmak)]
"Araya (aralığa) gitmek" deyimi ve açıklaması
- Heder olmak, işe yaramaz duruma gelmek.
- Karışıklıkta elden çıkmak ya da telef olmak.
[
Araya (aralığa) gitmek]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Ayağa düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin değerini kaybetmesi.
- Yalvarır duruma gelmek.
- İşe ilgisiz ve yetkisiz kimseler karışır olmak.
- "Sevinmeyin boşuna, bu işi ayağa düşürmeyeceğim hiçbir zaman."
[
Ayağa düşmek]
"Ayağını kesmek (Bir yerden)" deyimi ve açıklaması
- Bir yere gitmez, uğramaz olmak.
- Birini bir yere artık uğramaz duruma getirmek.
- "Öyle korkutun ki o adamın ayağı kesilsin bu meyhaneden?"
[
Ayağını kesmek (Bir yerden)]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bir paralık olmak" deyimi ve açıklaması
- İtibarsız, değersiz, kötü, işe yaramaz bir duruma düşmek.
[
Bir paralık olmak]
"Paçavrasını çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Çok hırpalamak, sağlam yerini koymamak, işe yaramaz bir duruma getirmek.
- "Beş kişiydiler, adamın paçavrasını çıkardılar."
[
Paçavrasını çıkarmak]