"Gani gönüllü" deyiminin anlamı nedir?
- Cömert, eli bol, vermekten kaçınmayan.
- "Gani gönüllü insanlara artık günümüzde pek rastlanmıyor."
Gani gönüllü deyimine benzer deyimler
"Ayağını çekmek" deyimi ve açıklaması
- Daha önce gittiği yere artık uğramaz olmak, ilişkiyi ve ilgiyi kesmek.
- "Artık onlardan elimi ayağımı çektim."
[
Ayağını çekmek]
"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
- "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
- "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
[
Battı balık yan gider]
"Bıçak kemiğe dayanmak" deyimi ve açıklaması
- Çekilen sıkıntı artık katlanamayacak bir hâl almak.
- "Bıçak kemiğe dayandı, artık bu yerde duramam."
[
Bıçak kemiğe dayanmak]
"Bir eli yağda, bir eli balda (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Bolluk, varlık, rahat ve huzur içinde olmak.
- "Bir eli yağda, bir eli balda, daha ne istiyor ki?"
[
Bir eli yağda, bir eli balda (olmak)]
"Bol keseden" deyimi ve açıklaması
- Ölçüsüz, çok fazla, bol bol.
- "Bol keseden atıp tutmaya bayılır bizim çocuk."
[
Bol keseden]
"Burnuna girmek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Birine pek sokulmak.
- Birine pek sokulmak.
[
Burnuna girmek (Birinin)]
"Cambul cumbul" deyimi ve açıklaması
- Pek sulu, suyu bol (yemek için).
- "Yemek cambul cumbuldu ama lezzetli olmuştu."
[
Cambul cumbul]
"Eli açık" deyimi ve açıklaması
- Cömert, çok para harcayan, sakınmadan para verebilen.
- "Eli açık olan insanları severim."
[
Eli açık]
"Eli bol" deyimi ve açıklaması
- Cömert, esirgemeyen, çok para ve eşyası olan.
- "Duyduğumuza göre Hasan Çavuş eli bol bir insanmış."
[
Eli bol]
"Eli darda" deyimi ve açıklaması
- Geçimi için para sıkıntısı çeken.
- "Eli darda insanlara yardım etmek insanlık borcudur."
[
Eli darda]
"Gırla gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bol bol ortaya dökülüp harcanmak.
- Uzun sürmek.
[
Gırla gitmek]
"Yüzü kalmamak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye karşı pek borçlu bulunmak ve ondan artık bir şey isteyecek hâli kalmamak.
- "Bu güne kadar ne istedimse verdi. Artık yüzüm kalmadı, git, isteyebileceksen sen iste."
[
Yüzü kalmamak]