"Fol yok yumurta yok" deyiminin anlamı nedir?
	- Ortada (bir konu ile ilgili) hiçbir belirti olmadığı hâlde varmış gibi bir kuşkuya düşmek.
 - "Henüz ortada fol yok yumurta yok, sen adama para ödemeye kalkışıyorsun."
 
	
	
	
	Fol yok yumurta yok deyimine benzer deyimler
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
 
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	"Ardından gelmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey bilmiyormuş gibi davranarak bir kimseden bir konu üzerinde ayrıntılı bilgi almaya çalışmak.
 
	[
Ardından gelmek]
	
	"Arka kapıdan çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Özellikle bir eğitim kurumundan, bir iş yerinden hiçbir varlık gösteremeden, bir şey öğrenemeden ayrılmak.
 - "Övünüp durma, bilgine bakılırsa sen o okulun arka kapısından çıkmışsın."
 
	[
Arka kapıdan çıkmak]
	
	"Ateşe vermek" deyimi ve açıklaması
	- Bir yeri bilerek yakıp yok etmek.
 - Aşırı ölçüde telâşlandırmak.
 - Bir toplumu, bir ülkeyi kargaşalık içine sürükleyerek yıkıma uğratmak.
 - "Dış güçler yerli işbirlikçilerle anlaşarak ülkeyi ateşe verdiler."
 
	[
Ateşe vermek]
	
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
	- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
 - Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
 - "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
 
	[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
	
	"Bir Köroğlu bir Ayvaz" deyimi ve açıklaması
	- Bir karı kocanın çocuğunun olmaması yahut yakınlarının yanlarında bulunmaması.
 - "Bir Köroğlu bir Ayvaz olmasak bu maaşın bize yeteceği yok."
 
	[
Bir Köroğlu bir Ayvaz]
	
	"Çayı görmeden paçaları sıvamak" deyimi ve açıklaması
	- Ham hayaller kurmak; henüz zamanı gelmediği hâlde yapılacak bir iş, meydana gelebilecek bir olay için hazırlıklara girişmek.
 - "Durun bakalım hele, çayı görmeden paçaları sıvamayın, bir haber ulaşsın önce."
 
	[
Çayı görmeden paçaları sıvamak]
	
	
	"Elle tutulur gözle görülür" deyimi ve açıklaması
	- Çok açık, gizli bir tarafı yok.
 - "Şu zamana kadar elle tutulur gözle görülür bir iş yaptın mı sen?"
 
	[
Elle tutulur gözle görülür]
	
	"Mal etmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir malı hakkı olmadığı hâlde kendisininmiş gibi göstermek veya saymak.
 - Bir mala, bir değer karşılığında sahip olmak.
 - "O tarlayı kendisine mal etmesine göz yummayacağım."
 
	[
Mal etmek]
	
	"Yanından bile geçmemiş" deyimi ve açıklaması
	- Hiç ilgisi yok, en ufak benzerliği bile yok.
 - "Sen kardeşini bir görsen, bu onun yanından bile geçmemiş."
 
	[
Yanından bile geçmemiş]