"Etliye sütlüye karışmamak" deyiminin anlamı nedir?
- Kendini alâkadar etmeyen meselelerden, toplumu derinden etkileyen olaylardan uzak durmak, kaçınmak ve hiçbiriyle ilgilenmemek.
- "Kendine sahip çık, sakın etliye sütlüye karışayım deme oğlum."
Etliye sütlüye karışmamak deyimine benzer deyimler
"Ağır başlı" deyimi ve açıklaması
- Tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, kendini yeniliklere kaptırmayan, olgun.
[
Ağır başlı]
"Ağız yaymak" deyimi ve açıklaması
- Kesin ve dürüst konuşmaktan kaçınmak.
[
Ağız yaymak]
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Dünya yıkılsa umurunda değil" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şeyle ilgilenmemek, umursuz olmak, sorumluluk duymamak.
- "Sakın `dünya yıkılsa umurumda değil` deme bana."
[
Dünya yıkılsa umurunda değil]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"Küçük düşürmek" deyimi ve açıklaması
- Onurunu kırmak, birilerinin yanında itibarını sarsmak ve değerini düşürmek.
- "Dikkatli ol, bir pot kırıp da kendini küçük düşürme sakın."
[
Küçük düşürmek]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]
"Maneviyatı bozulmak" deyimi ve açıklaması
- Moral gücü sarsılmak, kendine güveni yitirmek, kendini güçsüz ve dirençsiz hissetmek.
- "Düşmanlar, toplumumuzun önce maneviyatını bozdular."
[
Maneviyatı bozulmak]