"Et kafalı" deyiminin anlamı nedir?
- Akılsız, anlayışı az, kavrayışı kıt olan.
Et kafalı deyimine benzer deyimler
"Açlıktan ölmeyecek kadar" deyimi ve açıklaması
- Pek az bir şey, gereğinden az.
[
Açlıktan ölmeyecek kadar]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar" deyimi ve açıklaması
- Başkasına bir şeyler vermesi gereken kişi, az az verip sayıyı çoğaltarak çok şey veriyormuş gibi görünmek istiyor. Ama alan da bunlardan birkaçını birleştirip tek yerine koyarak aldanmadığını gösteriyor.
[
Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar]
"Araya girmek" deyimi ve açıklaması
- İki kişinin arasındaki bir işe karışmak.
- Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak.
- Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek.
- "Araya başka işler girince seninkini yapamadım, kusura bakma."
[
Araya girmek]
"Arayı yapmak" deyimi ve açıklaması
- Arası bozuk olan kimse ile barışmak.
- Arası açık olan iki kişiyi uzlaştırıp, barıştırmak.
- "Hasan aramızı yapmasaydı biz hâlâ diken üstünde oturuyor olacaktık."
[
Arayı yapmak]
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Az daha" deyimi ve açıklaması
- "Az kalsın."
- Neredeyse, hemen hemen, az kalsın.
[
Az daha]
"Azınlıkta kalmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sorun üzerine oy verenler, sayıca, karşı düşünceye oy verenlerden daha az çıkmak.
- Bir oyalamada, karşı düşünceye oy verenler sayıca az çıkmak.
[
Azınlıkta kalmak]
"İncir çekirdeğini doldurmaz" deyimi ve açıklaması
- Çok az veya pek önemsiz.
- "Ne akılsız adam bunlar, kavga etmelerine sebep olan mesele incir çekirdeğini doldurmaz bile, ayırın şunları."
[
İncir çekirdeğini doldurmaz]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]
"Üç aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Az bir farkla, az fazla ya da az eksik olmak üzere, yaklaşık olarak.
- "Üç aşağı beş yukarı anlaşırız, merak etme."
[
Üç aşağı beş yukarı]