"Eski hamam eski tas" deyiminin anlamı nedir?
- Hiçbir şey değişmemiş, eski durumda kalmış.
- "Köy aynı, insanlar aynı, eski hamam eski tas."
Eski hamam eski tas deyimine benzer deyimler
"Ağzına tat bulaşmak" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işten yararlandığı için hep aynı işi yapıp aynı sonucu elde etmek istemek.
[
Ağzına tat bulaşmak]
"Altın adını bakır etmek" deyimi ve açıklaması
- Kötü işler yaparak itibardan düşmek, eski iyi adını, uygunsuz davranışlarıyla kötüye çevirmek.
[
Altın adını bakır etmek]
"Aslan yürekli" deyimi ve açıklaması
- Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan.
- Yılmaz, hiçbir şeyden korkmayan, yiğit, kahraman,"Aslan yürekli Mehmetçik düşmanı çil yavrusu gibi dağıttı."
- Hiçbir şeyde korkmayan, çok yiğit.
[
Aslan yürekli]
"Ayaklı kütüphane" deyimi ve açıklaması
- Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse.
- "Adam ayaklı kütüphaneydi sanki!"
[
Ayaklı kütüphane]
"Ayvaz kasap hep bir hesap" deyimi ve açıklaması
- "Ha öyle ha böyle, ikisi de bir; hangi yolu seçersek seçelim aynı sonuca varır" anlamında kullanılır.
- Hangi yol yeğlenirse yeğlensin, aynı sonuca varıyor. Ha öyle ha böyle.
[
Ayvaz kasap hep bir hesap]
"Bayağı Mehmet bayağı börkü" deyimi ve açıklaması
[
Bayağı Mehmet bayağı börkü]
"Bir kapıya çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Aynı sonuca varmak, aynı neticeyi vermek.
- "Ha sen söylemişsin ha ben, bir kapıya çıkmaz mı?"
[
Bir kapıya çıkmak]
"Eski defterleri karıştırmak" deyimi ve açıklaması
- Eski olayları, işleri bir çıkar umuduyla tekrar ele almak, yeniden gündeme getirmek.
- "Eski defterleri karıştırmayı bırak artık".
[
Eski defterleri karıştırmak]
"Eski kafalı" deyimi ve açıklaması
- Yeniliğe açık olmayan, yaşayış ve düşünce itibariyle eskiye bağlı.
- "Eski kafalı insanlar gittikçe azalıyor mu ne?"
[
Eski kafalı]
"Oy birliği" deyimi ve açıklaması
- Bir toplantıya katılan, bir meseleyi konuşan kimselerin aynı düşüncede olup aynı yönde oy kullanmaları.
- "Sınıf başkanını oy birliği ile seçtik."
[
Oy birliği]
"Söz birliği etmek" deyimi ve açıklaması
- Bir olayla ilgili olarak aynı şeyleri söylemek üzere anlaşmak, aynı görüşte olmak.
- "Onunla söz birliği mi ettiniz?"
[
Söz birliği etmek]
"Üstü başı dökülmek" deyimi ve açıklaması
- Kılık ve kıyafeti çok eski olmak, perişan durumda bulunmak.
[
Üstü başı dökülmek]