"Ağzı dili yok" deyiminin anlamı nedir?
Ağzı dili yok deyimine benzer deyimler
"Ağzı var dili yok" deyimi ve açıklaması
- Çok az konuşur, sessiz, kimseye karşılık vermez.
- Oldukça sessiz, sakin, kendi hâlinde.
- Konuşmayıp susan, derdini anlatmayan.
- "Telâşlanma sakın, ağzı var dili yok o çocuğun, seni hiç üzmez."
[
Ağzı var dili yok]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Başına (kafasına, eline) vur ekmeğini elinden (lokmasını ağzından) al" deyimi ve açıklaması
- Sessiz, zavallı, aciz, pısırık, miskin.
[
Başına (kafasına, eline) vur ekmeğini elinden (lokmasını ağzından) al]
"Çıt çıkarmamak" deyimi ve açıklaması
- Çok sessiz olmak, hiç ses çıkarmamak, gürültü yapmamak.
- "Çocuklar korkudan çıt çıkarmıyorlardı."
[
Çıt çıkarmamak]
"Göz hakkı" deyimi ve açıklaması
- Görülüp de imrenilen yiyeceklerden görenlere çıkarılan pay, imrenmelerini yok edecek küçük parça.
- "Çocukların göz hakkını ayırmayı da sakın unutmayın."
[
Göz hakkı]
"Haddi zatında" deyimi ve açıklaması
- Aslında.
- "Haddi zatında sen ona hakkını vermemiştin ki!"
[
Haddi zatında]
"Hakkını helâl etmek" deyimi ve açıklaması
- Geçen hakkını, emeğini bağışlamak.
- "Annem inşallah hakkını helâl eder bana."
[
Hakkını helâl etmek]
"Hakkını vermek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin lâyıkıyla yapılması için ne gerekiyorsa ondan kaçınmamak.
- Birinin çalışmasını gereğince değerlendirmek, hakkı olan şeyi vermek.
- "Çalıştırdığın kişinin hakkını vermek zorundasın."
[
Hakkını vermek]
"Hakkını yemek" deyimi ve açıklaması
- Birinin hakkı olan şeyi vermemek, onu kendisine maletmek.
- "Dürüst ol, milletin hakkını yeme, yoksa boğazında kalır."
[
Hakkını yemek]
"İki eli (birinin) yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ahrette, hesap gününde ondan davacı olmak; hakkını istemek.
[
İki eli (birinin) yakasında olmak]
"İn cin top oynamak" deyimi ve açıklaması
- Issız, sessiz olmak, bir yerde hiçbir canlı yaratık bulunmamak.
- "Adada in cin top oynuyordu sanki."
[
İn cin top oynamak]
"Kendi hâlinde" deyimi ve açıklaması
- Sessiz, hiçbir şeye karışmayan, karışmak istemeyen, sakin (kimse).
- "Yazık olmuş, kendi hâlinde biriydi, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmazdı."
[
Kendi hâlinde]