"Ensesi kalın" deyiminin anlamı nedir?
- Parası çok, varlıklı, sözü geçer, ödeme gücü yüksek (kimse).
- "Neden şu ensesi kalın adamlardan yardım istemiyorsunuz."
Ensesi kalın deyimine benzer deyimler
"Abanoz gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok kara, kapkara. Çok sert.
[
Abanoz gibi]
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Adam azmanı" deyimi ve açıklaması
- Doğal ölçülerin çok üstünde gelişmiş, çok iri, iriyarı kimse.
[
Adam azmanı]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Altın babası" deyimi ve açıklaması
- Çok zengin, parası çok olan kimse.
- "Adam altın babası, her istediğini kolayca yaptırıyor."
[
Altın babası]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Dumanı üstünde" deyimi ve açıklaması
- Çok taze (sebze ve meyve için).
- Çok yeni, üzerinden zaman geçmemiş.
- "Şu elmalara bak, daha dumanı üstünde bunların."
[
Dumanı üstünde]
"Eteğine yapışmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin manevî desteğini istemek.
- Varlıklı, sözü geçer bir kimseden yardım ve himaye istemek.
- "Korkudan annesinin eteğine yapıştı."
[
Eteğine yapışmak]
"Üstüne (üzerine) düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak.
- (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek.
- "Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak."
[
Üstüne (üzerine) düşmek]
"Yağ tulumu" deyimi ve açıklaması
- Çok şişman, çok yağlı.
- "Birkaç ay sonra yağ tulumu olacak, şuna birisi söylese de çok yemese."
[
Yağ tulumu]