"Elini kolunu sallaya sallaya gezmek" deyiminin anlamı nedir?
- Pervasızca, çekinmeden, kimseden korkmadan dolaşmak.
- "Bunca ağır suç işlemesine rağmen elini kolunu sallaya sallaya gezmesi şaşılacak şey doğrusu."
Elini kolunu sallaya sallaya gezmek deyimine benzer deyimler
"Abdal dili dökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseden, yardakçı diliyle bir şey istemek, yada da bu dille birisine yaranmaya çalışmak.
[
Abdal dili dökmek]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Akıllara durgunluk vermek" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşılacak bir şey olmak.
- "Bir görmeliydin o olayı, akıllara durgunluk verecek bir olaydı."
[
Akıllara durgunluk vermek]
"Ardından gelmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey bilmiyormuş gibi davranarak bir kimseden bir konu üzerinde ayrıntılı bilgi almaya çalışmak.
[
Ardından gelmek]
"Ayaklı kütüphane" deyimi ve açıklaması
- Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse.
- "Adam ayaklı kütüphaneydi sanki!"
[
Ayaklı kütüphane]
"Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)" deyimi ve açıklaması
- Birini ağır, dayanılmaz bir zarara uğratmak.
- Kendi kendini ağır, dayanılmaz bir zarara sokmak.
- "Ateşine yanmak."
[
Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)]
"Başının etini yemek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseden sürekli olarak ve rahatsız edercesine bir şey istemek.
[
Başının etini yemek (Birinin)]
"Beli açılmak" deyimi ve açıklaması
- Ağır bir şey kaldırmaktan beli incinmek.
- Çişini tutamayacak bir beden sakatlığı bulunmak.
[
Beli açılmak]
"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
- Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
- Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
- Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
- "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
[
Beyni bulanmak]
"Burnu bile kanamamak" deyimi ve açıklaması
- Tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak.
- "On takla atan arabadan, burnu bile kanamadan çıktı, şaşılacak şey doğrusu."
[
Burnu bile kanamamak]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"El kaldırmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisinden büyüğe vurmak için elini kaldırmak.
- Bir şey söylemek istediğini, oy verdiğini elini kaldırarak belirtmek.
- "Sen ne cüretle babana el kaldırırsın!"
[
El kaldırmak]