"Elden ayaktan düşmek (veya kesilmek)" deyiminin anlamı nedir?
	- Yaşlılık, hastalık sebebiyle iş yapamaz, yürüyemez, kendi işini göremez duruma gelmek.
 - "Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin."
 
	
	
	
	Elden ayaktan düşmek (veya kesilmek) deyimine benzer deyimler
	
	"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
 - İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
 
	[
Adam olmak]
	
	"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
	- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
 - İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
 - Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
 
	[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
	
	"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
	- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
 
	[
Ağır iş]
	
	"Allah Allah!" deyimi ve açıklaması
	- Daha çok şaşkınlık ve hayret hâllerini anlatır.
 - "Allah Allah! Nasıl oldu bu iş, aklım almıyor?"
 
	[
Allah Allah!]
	
	
	"Araya (aralığa) gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Heder olmak, işe yaramaz duruma gelmek.
 - Karışıklıkta elden çıkmak ya da telef olmak.
 
	[
Araya (aralığa) gitmek]
	
	"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
	- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
 - "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
 
	[
Babana rahmet]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Başının çaresine bakmak" deyimi ve açıklaması
	- Kimsenin yardımı olmayacağı anlaşıldığından içinde bulunduğu güç durumdan kurtulma yolunu kendisi aramak.
 - Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak.
 - "Benden sana fayda yok, başının çaresine baksan iyi olacak."
 
	[
Başının çaresine bakmak]
	
	"Beli bükülmek" deyimi ve açıklaması
	- Yaşlılık yüzünden güçsüz kalmak, bir iş yapamaz duruma gelmek.
 - Üzüntü ve kederden ruhsal bir çöküntüye düşmek.
 - "İflas eden şu genç adamın bir yılda beli büküldü."
 
	[
Beli bükülmek]
	
	
	"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
	- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
 - Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
 
	[
Burnu düşmek]
	
	"Felce uğramak" deyimi ve açıklaması
	- Bir işin tamamen bozulması, durup ilerleyemez olması.
 - Hastalık sebebiyle organlarının bir kısmı çalışamaz duruma gelmek, kötürüm olmak.
 - "Yaptığımız işin felce uğramasından korkuyorum."
 
	[
Felce uğramak]
	
	"Kendi göbeğini kendi kesmek" deyimi ve açıklaması
	- İstediği yardım gelmeyince kendi işini kendi yapmak durumunda kalmak.
 - "O her zaman kendi göbeğini kendisi kesmiş, kimseden yardım beklememiştir."
 
	[
Kendi göbeğini kendi kesmek]