"Ekmek kapısı" deyiminin anlamı nedir?
- Çalışıp para kazanılan, geçim sağlayan iş yeri.
- "O dükkân benim ekmek kapım, asla satmam, satamam onu!"
Ekmek kapısı deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Akıl kârı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Akıllı, dengeli ve ölçülü bir kişinin yapacağı iş olmamak.
- "Akıl kârımı şimdi senin yaptığın bu iş?"
[
Akıl kârı olmamak]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Ekmek parası" deyimi ve açıklaması
- Kazanç, geçinmek için kazanılan para.
- "Ekmek parası kolay kolay kazanılmıyor."
[
Ekmek parası]
"Elinden iş çıkmamak" deyimi ve açıklaması
- Çabuk iş yapamamak.
- "Bırakın onu, elinden iş çıkmaz birine ihtiyacımız yok."
[
Elinden iş çıkmamak]
"Hava parası" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri tutmak, kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para.
- "Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar."
[
Hava parası]
"İş yok" deyimi ve açıklaması
- O şeyde yarar yok, faydası olmaz.
- "O arabada hiç iş yok, almaya değmez."
[
İş yok]
"Karar kılmak" deyimi ve açıklaması
- Dönüp dolaşıp o şeyin üstünde durmak, onu tercih etmek, birçok şeyi deneyip onu seçmek.
- "Ben bu elbisede karar kıldım."
[
Karar kılmak]
"Para kesmek" deyimi ve açıklaması
- Çok para kazanmak.
- Devletin çok para basması.
- "Bizim büfe âdeta para kesiyor."
[
Para kesmek]
"Para yemek" deyimi ve açıklaması
- Çok para harcamak.
- Rüşvet yemek, görevini kötüye kullanıp bir iş yapmak için birinden para almak.
- "İnsanlar artık açıktan para yiyorlar."
[
Para yemek]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]