"Eceli gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Ölmek, sonu gelmek, yok oluş vakti gelmek.
- "Herkesin eceli gelecek ve bu dünyadan göçecek."
Eceli gelmek deyimine benzer deyimler
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Ayağa düşmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyin değerini kaybetmesi.
- Yalvarır duruma gelmek.
- İşe ilgisiz ve yetkisiz kimseler karışır olmak.
- "Sevinmeyin boşuna, bu işi ayağa düşürmeyeceğim hiçbir zaman."
[
Ayağa düşmek]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Düşüp kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Yakın arkadaşlık etmek.
- Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.
- "Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?"
[
Düşüp kalkmak]
"Kıvamına gelmek (bulmak)" deyimi ve açıklaması
- En uygun zamanında olmak, gerekli ve istenilen şartlar yerine gelmek, istenilen duruma gelmek.
[
Kıvamına gelmek (bulmak)]
"Kıyamet kopmak" deyimi ve açıklaması
- Kıyamet günü gelmek.
- Bir yerde çok gürültü ve patırtı kavga, telâş olmak.
- "Kıyamet günü gelecek ve insanlar sonunda hesaba çekilecekler."
[
Kıyamet kopmak]
"Laçka olmak" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir iş gevşek ve düzensiz yürütülmek.
- Mil ya da vida gibi makine bölümleri eskiyip aşınarak işe yaramaz hâle gelmek.
- "Bu vidalar laçka olmuş, kol tutmuyor."
[
Laçka olmak]
"Vadesi gelmek (yetmek)" deyimi ve açıklaması
- Ömrü sona ermek, eceli gelmek, ölmek.
- Süresi dolmak, ödeme zamanı gelmek.
- "Vadesi geldi geçiyor ama senet sahibi hâlâ ortalıkta görünmüyor."
[
Vadesi gelmek (yetmek)]