"Dümen suyunda gitmek" deyiminin anlamı nedir?
- Birine bağımlı olmak, birinin tuttuğu yolu izlemek, hemen her şeyde ona uyarak onun istediğini yapmak.
- "Başkasının dümen suyundan gidenler kişiliklerini bulamazlar."
Dümen suyunda gitmek deyimine benzer deyimler
"Arada dağlar kadar fark olmak" deyimi ve açıklaması
- Aralarında her bakımdan çok büyük ayrımlar olmak, benzer yönleri pek az olmak.
[
Arada dağlar kadar fark olmak]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Avcunun içinde tutmak" deyimi ve açıklaması
- Ona her istediğini yaptırabilecek bir durumda olmak.
[
Avcunun içinde tutmak]
"Benlik dâvası" deyimi ve açıklaması
- Önde görünmek, her şeyde söz sahibi olmak, her şeyi kendi düşüncesine uydurmak, hep dediğini yaptırmak çabası ve tutkusu.
- "Benlik dâvası güden insanlar bir yere varamazlar."
[
Benlik dâvası]
"Bir sözü iki etmemek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Birinin her istediğini, yinelemesine gerek olmadan yapmak; her dediğini hemen yerine getirmek.
[
Bir sözü iki etmemek (Birinin)]
"Bir sözünü iki etmemek" deyimi ve açıklaması
- Birinin her istediğini hemen yerine getirmek.
- "Ah benim tatlı çocuğum, bir sözümü iki etmez, hemen yapıverir."
[
Bir sözünü iki etmemek]
"Diline dolamak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin dedikodusunu yapmak, kötü tarafını her yerde söylemek.
- Bir şeyi her fırsatta söyler olmak.
[
Diline dolamak]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Hangi taşı kaldırsan altından çıkar" deyimi ve açıklaması
- Hemen her işte parmağı vardır.
- Her işten anlar, her işe karışır ya da her işten anladığı izlenimi verir.
[
Hangi taşı kaldırsan altından çıkar]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]
"Yüreğine (içine) dert olmak" deyimi ve açıklaması
- Birine karşı ya da birinin kendine karşı yaptığı bir davranış sonradan kendisi için acı, üzüntü kaynağı olmak.
- "Ona yemek vermedim ama yüreğime dert oldu."
[
Yüreğine (içine) dert olmak]