"Durup dinlenmeden" deyiminin anlamı nedir?
- Sürekli olarak, ara vermeden, arka arkaya.
- "Yıllar yılı durup dinlenmeden çalıştım sizin için."
Durup dinlenmeden deyimine benzer deyimler
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Arada bir" deyimi ve açıklaması
- Seyrek olarak,
- "Ara sıra".
- Seyrek olarak, ara sıra, zaman zaman.
[
Arada bir]
"Ardı arkası kesilmemek" deyimi ve açıklaması
- Arka arkaya, sürekli olarak gelmek.
[
Ardı arkası kesilmemek]
"Arka arkaya vermek" deyimi ve açıklaması
- Birbirini korumak, kollamak, için birleşmek; dayanışmak, yardımcı olmak.
- "Arka arkaya verirsek karşımızda hiçbir güç duramaz."
[
Arka arkaya vermek]
"Arpalık yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak sömürmek.
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak, sömürmek.
- "Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta."
[
Arpalık yapmak]
"Atlama tahtası" deyimi ve açıklaması
- Bir hamlede ulaşılamayacak yere kolayca varmayı sağlayan ara durağı; daha iyi bir duruma ulaşmak için basamak olarak kullanılan şey.
- "Basamak yapmak."
[
Atlama tahtası]
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Dert ortağı" deyimi ve açıklaması
- Aynı derdin, sıkıntının içinde bulunanlardan her biri.
- Bir kimsenin derdini paylaştığı, anlattığı yakın dostu.
- "Onlar yıllar yılı birbirlerinin dert ortağı olarak yaşamışlardı."
[
Dert ortağı]
"Ha bire" deyimi ve açıklaması
- Durmadan, arka arkaya, sürekli olarak, ara vermeden.
- "Tarlada bir adam ha bire çalışıyordu."
[
Ha bire]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]
"Söz almak" deyimi ve açıklaması
- Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak.
- Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak.
- Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak.
- "Toplantıda ilk olarak Ayşe söz almak istedi."
[
Söz almak]