"Durduğu yerde" deyiminin anlamı nedir?
- Hiç gereği yokken.
- Kolaylıkla, hiç emek ve çaba harcamadan.
- "Adam durduğu yerde para kazanıyor, anlamadım bu işi!"
Durduğu yerde deyimine benzer deyimler
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi" deyimi ve açıklaması
- Sarsılmamak, sağlam ve sağlıklı durumunu sürdürmek.
- Hiç yenilgi yüzü görmemek.
- "Arkası yere gelmemiş bir adam olarak kalmalı o."
[
Arkası (sırtı) yere gelmemek deyimi]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Başına dert açmak" deyimi ve açıklaması
- Hiç gereği yokken sıkıntılı, güç bir işe girişmek.
[
Başına dert açmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Göz kırpmamak" deyimi ve açıklaması
- Hiç uyumamak.
- Tehlikeye aldırmamak.
- "Bu gece hiç göz kırpmadım, hep seni düşündüm."
[
Göz kırpmamak]
"Pahalıya mal olmak" deyimi ve açıklaması
- Kolay elde edilememek; para, özveri ve emek gerektirmek; zarara ve sıkıntıya yol açmak.
- "Bu ev size pahalıya mal olsa gerek."
[
Pahalıya mal olmak]
"Taş attı da kolu mu yoruldu?" deyimi ve açıklaması
- "Bu kazancı sağlamak için hiç yoruldu mu, emek verdi mi, para harcadı mı?" anlamında kullanılır.
[
Taş attı da kolu mu yoruldu?]