"Dişinin kovuğuna bile gitmemek" deyiminin anlamı nedir?
- Çok az gelmek (yiyecekler için).
- "Açlıktan kırılıyorduk, önümüzdeki yiyecekler dişimizin kovuğuna bile gitmeyecek kadardı."
Dişinin kovuğuna bile gitmemek deyimine benzer deyimler
"Ağzının suyu akmak" deyimi ve açıklaması
- Çok beğenip imrenmek.
- Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
- "Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı."
[
Ağzının suyu akmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Allah "yürü ya kulum" demiş" deyimi ve açıklaması
- Az zamanda çok para kazanan ve işinde çok çabuk ilerleyenler için söylenir.
- "Cenab-ı Hak bir kimseyi zengin etmek isterse ona, `yürü ya kulum` demesi yeter."
[
Allah "yürü ya kulum" demiş]
"Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar" deyimi ve açıklaması
- Başkasına bir şeyler vermesi gereken kişi, az az verip sayıyı çoğaltarak çok şey veriyormuş gibi görünmek istiyor. Ama alan da bunlardan birkaçını birleştirip tek yerine koyarak aldanmadığını gösteriyor.
[
Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar]
"Ateşe atmak (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Birini çok tehlikeli bir işe bile bile sokmak.
- "Hiç aldırmadan, biricik kızını o adamla evlendirip ateşe atamazsın değil mi?"
[
Ateşe atmak (Birinin)]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Beş aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Çok az fark olarak, kararlaştırılmak istenen sayıdan, ölçüden bir miktar az veya çok olarak.
- "Beş aşağı beş yukarı bir kg. çeker bu tavuk."
[
Beş aşağı beş yukarı]
"Bile bile lâdes" deyimi ve açıklaması
- Bile bile aldınmış görünme, öyle gerektiği için kötü bir durumu kabullenme.
- "Ağaçları kesmesine bile bile lâdes dedim."
[
Bile bile lâdes]
"Bir damla" deyimi ve açıklaması
- Çok az, pek az (sıvı şeyler için söylenir).
- Çok küçük (çocuklar için söylenir).
- "Bir damla su kaldı, ne yapacağız su gelmezse."
[
Bir damla]
"Taban tepmek (patlatmak)" deyimi ve açıklaması
- Yayan olarak çok uzun yol yürümek, çok sık gidip gelmek.
- "Kasaba ile köy arasında o iş için az taban tepmedim."
[
Taban tepmek (patlatmak)]
"Yenilir yutulur gibi değil" deyimi ve açıklaması
- Yenmeyecek nitelikte (yiyecekler için).
- Aşırı, çok pahalı.
- Çok ağır, kabul edilmez (söz).
- Kendisiyle başa çıkılamayacak durumda olan.
- "Doğrusu yenilir yutulur gibi değildi o sözler."
[
Yenilir yutulur gibi değil]
"Zindan kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok karanlık duruma gelmek.
- Yaşanılan yer çok sıkıntı verici, yaşanılamayacak derecede kötü hâle gelmek.
[
Zindan kesilmek]