"Ağlamaklı olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Çok üzülmek, üzüntüden ağlayacak duruma gelmek.
Ağlamaklı olmak deyimine benzer deyimler
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Ağzının suyu akmak" deyimi ve açıklaması
- Çok beğenip imrenmek.
- Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.
- "Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı."
[
Ağzının suyu akmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Burnunun direği sızlamak" deyimi ve açıklaması
- Çok acı duymak (maddî).
- Çok üzülmek.
- "Soğuktan burnumun direği sızladı."
[
Burnunun direği sızlamak]
"Burun buruna gelmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın karşılaşmak, karşı karşıya gelmek.
- Birbirine çok yaklaşmak, birine çok sokulmak.
- "Kapıdan çıkar çıkmaz öğretmenimle burun buruna geldim."
[
Burun buruna gelmek]
"Eli ayağı buz kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Korku, heyecan ve üzüntüden ne yapacağını bilemez duruma gelmek, donup kalmak.
- Çok üşümek.
- "Haydi elimiz ayağımız buz kesmeden girelim içeri."
[
Eli ayağı buz kesilmek]
"Gözü doymak" deyimi ve açıklaması
- Çok istenen bir şeye kavuşup, artık istemez duruma gelmek.
- "Sanırım şimdi gözün doymuştur, daha istemezsin artık."
[
Gözü doymak]
"İçi yanmak" deyimi ve açıklaması
- Çok susamak.
- Büyük bir acı sebebiyle çok fazla üzülmek.
- "Sanki yalnız onun içi yanıyordu."
[
İçi yanmak]
"Zindan kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok karanlık duruma gelmek.
- Yaşanılan yer çok sıkıntı verici, yaşanılamayacak derecede kötü hâle gelmek.
[
Zindan kesilmek]