"Dilinin ucuna gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Tam söyleyecekken vazgeçip söylememek.
- Hatırladığı şeyi söyleyecekken yine unutuvermek.
- "Dilinin ucuna geldi ama utandığı için söyleyemedi."
Dilinin ucuna gelmek deyimine benzer deyimler
"Açık kart vermek" deyimi ve açıklaması
- İşleri kendi adına yürütmesi için birine tam yetki vermek.
[
Açık kart vermek]
"Adet yerini bulsun diye" deyimi ve açıklaması
- Gerekli olduğuna inanıldığı için değil, herkes öyle yaptığı için, ya da yapıldı densin diye.
[
Adet yerini bulsun diye]
"Adı ata bindi, ayağı yerde gezer" deyimi ve açıklaması
- Sözde durumu iyileşti, ama yine eskisi gibi yoksul yaşamı sürüyor.
[
Adı ata bindi, ayağı yerde gezer]
"Ağza tat, boğaza feryat" deyimi ve açıklaması
- Güzel yiyecek, ama az doyurmuyor.
- Beğenilen bir eylem, ama yetmez ki.
[
Ağza tat, boğaza feryat]
"Ağza kilit vurmak" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şeyi söylememek, ya da söyletmemek.
[
Ağza kilit vurmak]
"Ağzı bir" deyimi ve açıklaması
- Aynı şeyi söylemek için anlaşmışlar.
[
Ağzı bir]
"Ağzından kaçırmak" deyimi ve açıklaması
- Söylemek istemediği bir şeyi, boş bulunup söyleyivermek.
- "Dikkatli ol, lafı ağzından kaçırıp da gideceğimiz yeri söyleme."
- Söylemek istemediği şeyi farkında olmadan bildirivermek.
[
Ağzından kaçırmak]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Altını üstüne getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi bulmak için aramadık yer bırakmamak.
- "Evin altını üstüne getirdik ama tabancayı bulamadık."
- Söz ve davranışlarıyla çevreyi birbirine düşürmek, karmakarışık etmek.
- "Adam iki çift laf etti. Topluluğun altını üstüne getirdi."
[
Altını üstüne getirmek]
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Hava parası" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri tutmak, kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para.
- "Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar."
[
Hava parası]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]