"Dil dökmek" deyiminin anlamı nedir?
- Kandırmak, inandırmak ya da yararlanmak için tatlı sözler söylemek.
- "Peşine düşen çocuğu ne kadar dil döktüyse de evde kalmaya razı edemedi."
Dil dökmek deyimine benzer deyimler
"Adet yerini bulsun diye" deyimi ve açıklaması
- Gerekli olduğuna inanıldığı için değil, herkes öyle yaptığı için, ya da yapıldı densin diye.
[
Adet yerini bulsun diye]
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Bin dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için dil dökmek, birçok sebep ileri sürmek, aldatıcı sözler sarf etmek.
- "O evi almamam için bin dereden su getirdiler."
[
Bin dereden su getirmek]
"Bostan korkuluğu" deyimi ve açıklaması
- Kuşları ve diğer yabani hayvanları ürkütmek için tarlalara dikilen kukla, insan benzeri nesne.
- Kendisinden beklenileni yapmayan, ya da kendisinden çekinilmeyen, göstermelik kimse.
- "Müdür tam bir bostan korkuluğu, memurlar ne iş yapıyor ne güç."
[
Bostan korkuluğu]
"Bozum olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.
- "Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın."
[
Bozum olmak]
"Gazel okumak" deyimi ve açıklaması
- Gazel söylemek.
- Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek.
- "Boşuna gazel okuma, kandıramazsın beni!"
[
Gazel okumak]
"Kırk dereden su getirmek" deyimi ve açıklaması
- Birini kandırmak için çok dolambaçlı gerekçeler ileri sürmek, ikna edebilmek için çok uğraşmak.
- "Ne inatçı adammış, bir evet demek için kırk dereden su getirtti bana."
[
Kırk dereden su getirmek]
"Kolaçan etmek" deyimi ve açıklaması
- Çevresini ya da kendisinden istenilen yeri dolaşıp ne var ne yok diye bakmak, olup biteni anlamak amacıyla dolaşmak.
- "Bir kişi etrafı şöyle bir kolaçan etsin de gelsin."
[
Kolaçan etmek]
"Orta hâlli" deyimi ve açıklaması
- Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel.
- "Onlar orta hâlli bir ailedirler."
[
Orta hâlli]
"Sayıp dökmek" deyimi ve açıklaması
- Ne var ne yok hepsini söylemek, arka arkaya sıralamak.
- "Ne sözler sayıp döktü ama kimse anlamadı."
[
Sayıp dökmek]
"Yakasına yapışmak" deyimi ve açıklaması
- Hesap sormak ya da bir şey istemek için tutup bırakmamak.
- "Beni de götüreceksin diye yakama yapıştı, ben de getirmek zorunda kaldım."
[
Yakasına yapışmak]