"Davul çalmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Bir şeyi herkesin duyabileceği biçimde ortalığa yaymak.
 - "Davul çalıp bizi elâleme rezil etti."
 
	
	
	
	Davul çalmak deyimine benzer deyimler
	
	"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
	- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
 
	[
Açıl susam açıl]
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
 
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	"Altından girip üstünden çıkmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.
 - "Bir ayda o kadar paranın altından girip üstünden çıktı."
 
	[
Altından girip üstünden çıkmak]
	
	"Askıya çıkarmak" deyimi ve açıklaması
	- Nikah kıyılmadan önce, evlenecek kimselerin durumunu (ya da başka bir konuyu) yazılı olarak, herkesin görebileceği yere asmak.
 - Evlenecek kimselerin nikâhtan önceki durumlarını gösterir belgelerin, belirli bir süre için ilgili dairede görünür bir yere asılması, ilân edilmesi.
 
	[
Askıya çıkarmak]
	
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
	- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
 - Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
 - "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
 
	[
Baş vurmak]
	
	"Beynine (kafasına) girmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir düşünce, kişinin aklına uygun gelmek.
 - Belirtilen bir şeyi öğrenmek, ezberlemek.
 - Bir kişiyi bir şey yapmaya kandırmak.
 
	[
Beynine (kafasına) girmek]
	
	"Bir bardak suda fırtına koparmak (yaratmak)" deyimi ve açıklaması
	- Çok basit, küçük, önemsiz bir şeyi büyütüp içinden zor çıkılır bir olay hâline getirmek.
 - "Bir bardak suda fırtına koparmayı bırak artık, mendilini yaktıysa evi de yakmadı ya!"
 
	[
Bir bardak suda fırtına koparmak (yaratmak)]
	
	
	"Bir pula satmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseyi bir çıkar uğruna harcamak.
 - "Parayı görünce adam bizi bir pula satıverdi."
 
	[
Bir pula satmak]
	
	"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
	- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
 - "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
 
	[
Bunda bir iş var]
	
	"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
 - İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
 - "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
 
	[
Canına okumak]