"Dar gelirli" deyiminin anlamı nedir?
- Geçim sıkıntısı çeken, kazancı normal olarak geçimini sağlamaya yetmeyen.
- "Dar gelirli ailelerin çocuklarının çoğu okulu yarıda bırakmak zorunda kalıyorlar."
Dar gelirli deyimine benzer deyimler
"Ad takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişiye özel adından ayrı olarak dikkati çeken durumuna, niteliğine uygun ad vermek.
[
Ad takmak]
"Ağzının mührü ile" deyimi ve açıklaması
- Oruçlu olarak
- (Bir şey) Ağzı açılmamış olarak.
[
Ağzının mührü ile]
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Aman dedirtmek (amana getirmek)" deyimi ve açıklaması
- Karşı koyan birini boyun eğmek zorunda bırakmak, teslim olmaya zorlamak.
- "Düşmana aman dedirtmek boynumuzun borcu oldu artık."
[
Aman dedirtmek (amana getirmek)]
"Arada bir" deyimi ve açıklaması
- Seyrek olarak,
- "Ara sıra".
- Seyrek olarak, ara sıra, zaman zaman.
[
Arada bir]
"Arpalık yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak sömürmek.
- Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak, sömürmek.
- "Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta."
[
Arpalık yapmak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Aylığa (maaşa) geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çalışması karşılığı olarak her ay belirli para alınacak bir göreve başlamak.
- Çalışmasının karşılığını gündelik ya da ücret olarak almakta iken aylık yöntemiyle para ödenen bir göreve geçmek.
[
Aylığa (maaşa) geçmek]
"Azizlik etmek" deyimi ve açıklaması
- Şaka olarak aldatmak.
- Şaka olarak aldatmak, muziplik etmek.
[
Azizlik etmek]
"Baş çekmek" deyimi ve açıklaması
- Ön ayak olmak, öncülük etmek.
- "Hayatı boyunca baş çeken bir adam olarak yaşadı."
[
Baş çekmek]
"Başını boş bırakmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişiyi ya da bir şeyi denetimsiz, kendi haline bırakmak.
- Denetimsiz, yalnız ve serbest bırakmak.
- "Bu çocuğun başını boş bırakma, yoksa başı belâya girecek."
[
Başını boş bırakmak]
"Beş aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Çok az fark olarak, kararlaştırılmak istenen sayıdan, ölçüden bir miktar az veya çok olarak.
- "Beş aşağı beş yukarı bir kg. çeker bu tavuk."
[
Beş aşağı beş yukarı]